‘Maden ruhsatları köylere ve tarım alanlarına dayandı’
‘Maden ruhsatları köylere ve tarım alanlarına dayandı’
Yenişehir Çevre Platformu (YEÇEP) Sözcüsü Erkan Erdem, Polen Ekoloji’nin çalışmasına göre Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) ihaleye çıkardığı ruhsat sahalarının mercek altına alınması gerektiğini belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 18.12.2025 23:28
Haber Güncellenme Tarihi: 18.12.2025 23:34
Muhabir:
MUSTAFA EFE
Polen Ekoloji’nin çalışmasına göre, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) 2023 yılından bu yana Bursa genelinde 29 ayrı maden ruhsat sahasını ihaleye çıkardı. Bu sahalardan 16’sı, 23 farklı maden şirketine satıldı. Satışı yapılan ruhsatların toplam büyüklüğü 5.914 hektara ulaşırken, alanların iki tanesinin 1.000 hektarın üzerinde “mega maden” niteliğinde olduğu belirtildi.
Bu kapsamda Yenişehir ilçesi sınırları içerisinde 2. grup maden ruhsat sahası oluşturuldu. Söz konusu ruhsat alanının Subaşı Mahallesi’ne 580 metre, Söylemiş Mahallesi’ne ise 1.200 metre mesafede bulunduğu tespit edildi. Yerleşim alanlarına yakınlığıyla dikkat çeken ruhsat sahası, bölgede çevresel ve tarımsal etkileri nedeniyle kamuoyunda tartışma konusu oldu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü Erkan Erdem, Yenişehir Ovası’nın giderek artan bir madencilik baskısı altında olduğunu söyledi. Erkan Erdem, “Yenişehir, Bursa’nın en önemli tarım havzalarından biridir. Buna rağmen maden ruhsatlarının köylerin hemen yanı başına kadar dayanmış olması kabul edilemez. Bu durum yalnızca doğayı değil, bölgenin tarımsal üretimini ve kırsal yaşamı da tehdit ediyor” dedi.
Madencilik faaliyetlerinin olası sonuçlarına dikkat çeken Erkan Erdem, “Bu tür ruhsat sahaları; toprak yapısını, yeraltı sularını ve tarımsal üretimi doğrudan etkiler. Toz, gürültü ve su kirliliği gibi sorunlar, geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Süreçlerin şeffaf yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Erkan Erdem, Polen Ekoloji tarafından ortaya konan verilerin dikkate alınması çağrısında bulunarak, “Ruhsat sahalarına ilişkin tüm izin süreçleri kamuoyuna açık olmalı, etkin denetim mekanizmaları işletilmelidir. Yenişehir Ovası madenciliğe değil, tarıma ve yaşama ayrılmalıdır” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
‘Maden ruhsatları köylere ve tarım alanlarına dayandı’
Yenişehir Çevre Platformu (YEÇEP) Sözcüsü Erkan Erdem, Polen Ekoloji’nin çalışmasına göre Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) ihaleye çıkardığı ruhsat sahalarının mercek altına alınması gerektiğini belirtti.
Polen Ekoloji’nin çalışmasına göre, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) 2023 yılından bu yana Bursa genelinde 29 ayrı maden ruhsat sahasını ihaleye çıkardı. Bu sahalardan 16’sı, 23 farklı maden şirketine satıldı. Satışı yapılan ruhsatların toplam büyüklüğü 5.914 hektara ulaşırken, alanların iki tanesinin 1.000 hektarın üzerinde “mega maden” niteliğinde olduğu belirtildi.
Bu kapsamda Yenişehir ilçesi sınırları içerisinde 2. grup maden ruhsat sahası oluşturuldu. Söz konusu ruhsat alanının Subaşı Mahallesi’ne 580 metre, Söylemiş Mahallesi’ne ise 1.200 metre mesafede bulunduğu tespit edildi. Yerleşim alanlarına yakınlığıyla dikkat çeken ruhsat sahası, bölgede çevresel ve tarımsal etkileri nedeniyle kamuoyunda tartışma konusu oldu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü Erkan Erdem, Yenişehir Ovası’nın giderek artan bir madencilik baskısı altında olduğunu söyledi. Erkan Erdem, “Yenişehir, Bursa’nın en önemli tarım havzalarından biridir. Buna rağmen maden ruhsatlarının köylerin hemen yanı başına kadar dayanmış olması kabul edilemez. Bu durum yalnızca doğayı değil, bölgenin tarımsal üretimini ve kırsal yaşamı da tehdit ediyor” dedi.
Madencilik faaliyetlerinin olası sonuçlarına dikkat çeken Erkan Erdem, “Bu tür ruhsat sahaları; toprak yapısını, yeraltı sularını ve tarımsal üretimi doğrudan etkiler. Toz, gürültü ve su kirliliği gibi sorunlar, geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Süreçlerin şeffaf yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Erkan Erdem, Polen Ekoloji tarafından ortaya konan verilerin dikkate alınması çağrısında bulunarak, “Ruhsat sahalarına ilişkin tüm izin süreçleri kamuoyuna açık olmalı, etkin denetim mekanizmaları işletilmelidir. Yenişehir Ovası madenciliğe değil, tarıma ve yaşama ayrılmalıdır” diye konuştu.
Kaynak: MUSTAFA EFE
En Çok Okunan Haberler