Eğitim sendikaları: Bankalar promosyonları güncellemelidir

Basın açıklamasına Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim İş Sendikalarının yönetici ve üyeleri katıldı. Yapılan açıklamalarda, resmi verilere göre yıllık tüketici fiyat enflasyonunun (TÜFE) yüzde 79,60 ve üretici fiyat enflasyonunun (ÜFE) yüzde 144,61 olarak açıklandığı hatırlatılarak, "Eğitim ve bilim emekçilerinin maaş, ek ders ve diğer ödemelerdeki artışlar dikkate alınarak bankalar ile yapılan promosyon sözleşmeleri yeniden değerlendirilmeli, ekonomik kayıplarının giderilmesi için gerekli adımlar en kısa sürede atılmalıdır. Açıklamalarda banka promosyonları mevcut ekonomik koşullara göre yeniden güncellenmelidir" denildi. Açıklamalarda ayrıca "Bakanlık, tüm çalışanları adına bankalarla muhatap olmalı ve meslektaşlarımızın hak kaybına engel olmalıdır. Sözleşmede 2023 yılı için 40 bin lira taban fiyat olmalıdır. Bankalar promosyon sürecinde öğretmen camiasına duyarsız kalmamalıdır. Mağduriyetin giderilmesi için işin takipçisi olup sonuna kadar mücadele edeceğiz" denildi.

Eğitim sendikalarının Yenişehir'de Saat Kule önündeki basın açıklamaları şöyle:

YENİŞEHİR EĞİTİM SEN:

Saygıdeğer Halkımız ve Kıymetli Basın Emekçileri. Öncelikle geçtiğimiz ay Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyoruz, yakınlarına ve halkımıza Baş sağlığı ve Geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Vefat edenlerin anıları karşısında saygıyla eğiliyoruz. Ülkemizde son aylarda enflasyon tamamen kontrolden çıkmış, işçi ve emekçiler başta olmak üzere geniş halk kitleleri zamlar altında ezilerek geçim derdine düşmüştür. Yılbaşından bu yana Türk lirasında yaşanan aşırı değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle, daha önce imzalanan ve halen yürürlükte olan banka promosyon sözleşmeleri nedeniyle kamu emekçileri ciddi anlamda ekonomik zararla karşı karşıyadır. Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu ve çalışanların bu enflasyona göre maaş ve ücret zammı aldığı dönemde imzalanan sözleşmeler, resmi enflasyonun yüzde 80’leri aştığı ve çalışanların maaşlarının enflasyon farkı nedeniyle arttığı dönemde bütün anlamını yitirmiştir. Emek sermaye çelişkisinin had safhada olduğu, yoksulluk sınırının 30.000 liraları, açlık sınırının 10. 000 liraları aştığı şu dönemde sermayenin temsilcisi olan bankaların eğitim emekçileri üzerinden bir günde milyonlarca lira kâr elde etmesine karşın promosyon ihale görüşmelerinden çalışanlara 11.000 TL’nin reva görülmesi ve buna da şükredin denilmesi asla kabul edilemez. Bu durum eğitim emekçilerinin oldukça düşük maaşlar karşılığında çalıştırıldığının sermaye tarafından da dile getirilmesi, somutlaştırılması durumudur. Çünkü mevcut bankacılık sistemine göre eğitim emekçileri zaten aldıkları ücretleri borç kapatmaya temel geçim masraflarını karşılamaya yettiği elde avuçta para kalmadığı içinde bankalar için pek de önemli olmayan bir iş kolu haline getirilmiştir. Şu an bankalar tarafından eğitim emekçilerine reva görülen bu miktarların ardında olan esas sorun eğitim emekçilerinin yoksulluk sınırın oldukça altında maaş almalarıdır. Kamu emekçilerinin bankaya yatan maaşlarında ‘enflasyon farkı’ nedeniyle artış olurken, eski enflasyon oranı ve maaş düzeyine göre saptanan promosyonlar komik düzeyde kalmıştır. Promosyon sözleşmelerinin 3-4 yıl gibi uzun sürelerle imzalanması ve enflasyona göre ayarlama bulunmaması nedeniyle milyonlarca çalışan ciddi anlamda mağdur olmuştur. Bankalarla imzalan promosyon sözleşmeleri ekonomide beklenmeyen olağanüstü durumlar (yüksek enflasyon, döviz krizi) nedeniyle yeni koşullara uyarlanmak zorundadır. Sözleşmelerin 3 ile 5 yıl gibi uzun süreli olması nedeniyle beklenmeyen durumlar ortaya çıkmıştır. Banka promosyon sözleşmelerindeki koşullar çalışanlar açısından ciddi gelir kayıplarını gündeme getirmiştir. İktidarın benimsediği sermayeye dost, emekçiye düşman ekonomi politikaları sonucunda bankaların kârlılık oranları yüzde 300’leri aşan oranlarda artmıştır. Bir yandan milyonlarca ücretli çalışan açısından büyük ekonomik kayıplar söz konusuyken, diğer yandan bankaların bilançolarında dikkate değer kar ve kazançların ortaya çıkması, promosyon sözleşmelerinin mevcut ekonomik koşullara uygun olmadığının en açık göstergelerindendir. Resmi verilere göre yıllık tüketici fiyat enflasyonunun (TÜFE) yüzde 79,60 ve üretici fiyat enflasyonunun (ÜFE) yüzde 144,61 olarak açıklandığı bir ortamda eğitim ve bilim emekçilerinin maaş, ek ders ve diğer ödemelerdeki artışlar dikkate alınarak bankalar ile yapılan promosyon sözleşmeleri yeniden değerlendirilmeli, eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik kayıplarının giderilmesi için gerekli adımlar en kısa sürede atılmalıdır. Banka promosyonları mevcut ekonomik koşullara göre güncellenmelidir.

TÜRK EĞİTİM SEN:

“Kamu çalışanlarının maaşlarından yıllardır fahiş kâr elde eden bankaların son aylarda takındığı tutum kabul edilemez! Milyonlarca çalışanın sırtından kazancına kazanç katan bankalar, adeta bir rant ittifakı kurmuşçasına emek sömürüsü yapmaktadırlar. Durum öylesine bir seviyeye ulaşmıştır ki, bankalar, emeklilere verdikleri miktarların bile altında promosyon teklifleriyle öğretmenlerimizle alay etmektedirler. MEB artık bu vurdumduymazlığa ve cüretkârlığa dur demeli, bankaların, 1 milyonun üzerinde çalışanı olan bir kuruma karşı seviyeli şekilde muhatap olmasını sağlamalıdır. Bakanlık, tüm çalışanları adına bankalarla muhatap olmalı ve meslektaşlarımızın hak kaybına engel olmalıdır. Sözleşmede 2023 yılı için 40 bin lira taban fiyat olmalıdır.

EĞİTİM BİR SEN:

Yenişehir İlçe Mili Eğitim Müdürlüğüne bağlı personelin banka promosyonu anlaşması kapsamında yapılan ihalede bankalar tarafından verilen teklifler beklentilerin çok altında kalmıştır.Eğitim emekçilerini rencide eden bu teklifleri kabul etmemiz asla söz konusu değildir ve ilçede en çok üyeye sahip olan yetkili sendika olarak  yapılan ihaleyi bu haliyle kesinlikle imzalamayacağımızı belirtiyoruz. Bizlerin emeğinden para kazanan bankaların ve yetkililerin gözünde eğitim emekçilerinin bir değeri olmadığını üzülerek görmüş olduk.

Çalışanlarımıza sunulan sadaka şeklindeki tekliflerden dolayı tepkimizi ortaya koyuyor ve aşağıda sıraladığımız eylemler boyutuna geçiyoruz.

1. Maaş aldığımız ve promosyon revizyonuna yapıcı yaklaşımlar sunmayan bankaların kredi kartlarını iptal ediyoruz.

2. Otomatik ödeme talimatlarımızı sonlandırıyoruz.

3. Ek hesaplarımızı kapatıyoruz.

4. Maaş hesaplarımıza yatırılan maaş ve ücretlerimizi aynı gün başka bankalarda ki hesaplarımıza aktarıyoruz.

5. Eğitim camiamızı memnun edecek bir teklif gelene kadar mümkün olduğu ölçüde anlaşmalı bankalar ile iş ve işlem yapmamaya üyelerimizi ve eğitim emekçilerini davet ediyoruz. Biz Eğitimciler Birliği Sendikası olarak eğitim çalışanlarını mağdur eden promosyon ihalesinin tüm paydaşları ile görüşmeler yapmak suretiyle bu mağduriyetin giderilmesi için işin takipçisi olup sonuna kadar mücadele edeceğiz.

EĞİTİM İŞ:

Öncelikle geçen ay meydana gelen deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyor ve üzüntülerini içtenlikle paylaşıyoruz.Öğretmenlere yapılan küçük düşürücü , onur kırıcı bir olaya daha maalesef şahit olduk. Bankaların promosyon sürecinde öğretmen camiasına duyarsızlıklarını kınıyoruz. Konu öğretmen olunca bir kenara itilme artık bitsin istiyoruz.Öğretmenlerin azaltılan itibarının iade edilmesi zamanı çoktan gelmiş hatta geçmiştir.Konunun hassasiyetini kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

HÜRRİYETÇİ EĞİTİM SEN:

"Bugün burada 3 yıllık promosyon anlaşmasının çalışanlar aleyhine tarattığı sorunları anlatmak ve promosyon ücrelerinin ilgili banka tarafından güncellenmesini talep etmek için toplandık.Bankaların kazançları katmerlenerek artarken ,eğitim çalışanlarına sadaka gibi promosyon teklifleri verilmektedir.Genel merkezimiz bu konuyla alakalı 1 Şubat 2023 tarihinde tüm eğitim çalışanlarının lehine olacak şekilde ve tüm sendika temsilcilerinin katılımıyla merkezi ihale yapılması hususunda resmi talepte bulundu. 3 Şubat 2023 te promosyon ödemelerinin belirlenmesinde ,bankaların anlaşarak rekabet kanununa aykırı hareket ettikleri için Rekabet kuruluna şikayette bulunduk. Bizler bugün burada eğitim emekçilerinin talepleri doğrultusunda bir araya gelerek bu haksızlığa dur demek için toplandık. Öncelikle banka şubelerini uyarıyoruz.Eğitim emekçilerinin haklarını, gasp etmeye çalışmayın.Sizlerden sadaka değil,hakkımızıistiyoruz.Aksi takdirde bir dizi eylem planını hayata geçireceğiz.Kredi kartlarımızı iptal ederek ve tüm otomatik ödeme talimatlarımızı sonlandırarak işe başlayacağız. Değerli meslektaşlarım eğitimci yazar, aynı zamanda hemşerim Fakir Baykurt'un da dediği gibi; Öğretmen yalvarmaz,öğretmen el açmaz,öğretmen boyun eğmez,öğretmen ders verir. Yalvarmıyoruz,elaçmıyoruz,hiç birinize boyun eğmiyoruz,eğmeyeceğiz. Sadece hakkımız olanı istiyoruz.Alana kadar da elimizden ne geliyorsa yapacağız."