SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sosyal Sorumluluk

YENİŞEHİR YÖREM - Sosyal Sorumluluk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sosyal Sorumluluk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’da atık piller ses oluyor Haber

Bursa’da atık piller ses oluyor

Atık piller doğaya bırakıldığında içerdikleri kurşun, cıva ve kadmiyum gibi ağır metaller toprağa ve suya karışarak ciddi çevre kirliliğine yol açabiliyor. Toksik maddelerin bitki örtüsünden yer altı sularına kadar pek çok unsuru etkileyebildiğine dikkati çeken İşitme Merkezi Kurucusu Enis Özgünay, ‘Atık Piller Ses Oluyor’ adlı projeyle farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi. Yeniden doğaya kazandırılıyor Kullanılmış pillerin yeniden doğaya kazandırılması için anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine öncülük eden İşitme Merkezi Kurucusu Enis Özgünay, Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Güney’i makamında ziyaret etti. Doğa dostu 'Atık Piller Ses Oluyor' adlı sosyal sorumluluk projede gelinen noktayı ve bundan sonrası için izlenecek yol haritasını aktaran Özgünay,Vali Yardımcısı Güney’e kampanyanın sembolü olan atık pil kumbarası takdim etti. Bir pil, 600 ton suyu kirletebiliyor Türkiye'de yılda yaklaşık 7 ton pilin cep telefonundan saate, oyuncaktan televizyon kumandasına kadar pek çok alanda kullanıldığını belirten Enis Özgünay, "Bu gerçeklerden yola çıkarak projemizi hayata geçirdik. Bursa Valiliğimizin de kıymetli destekleri sayesinde projemizi çok daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz. Bursa Vali Yardımcısı Sayın Mustafa Güney'e, verdiği destek ve gösterdiği yakın ilgi için şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.Doğaya atılan tek bir pilin 600 ton suyu kirletme kapasitesine sahip olduğunu da vurgulayan Özgünay,"Bu da 11 kişinin yıllık su ihtiyacına denk geliyor. Su tasarrufunu konuştuğumuz bir dönemde projenin başarıya ulaşması, çok önemli. Birçok kurum-kuruluşa dağıttığımızahşap kumbaralarda biriken atık piller, belediyelerin ilgili birimlerine teslim ediliyor. Geri dönüşümden elde edilen maddi katkılar da işitme engelli bireylerin ihtiyaçlarına yönelik projelerde kullanılıyor. Hem çevre korunuyor, hem de dezavantajlı bir kesime çok önemli destek sağlanıyor. Atık pillerin işitme engelli bireyler için sese dönüşmesi adına kamu-özel ayrımı olmaksızın tüm kurumlarımızı, vatandaşlarımızı projemize destek vermeye, katkı sağlamaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları'na renkli açılış Haber

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları'na renkli açılış

Yüzyıllardır süregelen bir ruhu yansıtan, ışıkla gölgenin büyülü buluşmasını sahneye taşıyan Karagöz geleneği, bu yıl 21.’si düzenlenen Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali ile yeniden izleyici karşısına çıktı. Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından UNIMA Türkiye Millî Merkezi'nin desteğiyle düzenlenen festivalin açılış programı, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Festival, ‘Şebo Müzikali’ ile başladı Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi ve BKSTV yöneticileri, UNIMA Türkiye Millî Merkezi temsilcileri, yerli ve yabancı sanatçılar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Çocuklar için özel olarak hazırlanan kukla ve Karagöz alanlarının yanı sıra birçok eğlenceli gösterinin yer aldığı festival, Kocaeli Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenen ‘Şebo Müzikali’ ile başladı. Her yaştan izleyiciyi kahkahaya boğan müzikal, sokak hayvanlarının yuvalandırılmasına dikkat çekti. Müzikal, içerdiği sosyal sorumluluk mesajlarıyla seyircilerden büyük alkış aldı. "Festival, önemli bir görev üstleniyor" Programın sonunda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Karagöz’ün Bursa için önemli bir değer olduğunu hatırlatarak, "Karagöz, gölge oyunları alanında dünya çapında seçkin bir konuma sahip. Festival, geleneğimizin sürdürülmesi açısından önemli bir görev üstleniyor. Aynı zamanda festivalimizde birçok yabancı ekibi de misafir ederek kentimizin değerlerini tanıtıyoruz" dedi. Festivalin düzenlenmesinde ve geleneğin yaşatılmasında emeği olanlara teşekkür eden Başkan Mustafa Bozbey, gelen misafirlerin ülkelerine döndüklerinde Bursa’nın zenginliklerini anlatarak birer kültür elçisi olacaklarını dile getirdi. Festival kapsamında 10 gün boyunca birbirinden renkli etkinliklerin yapılacağını ifade eden Başkan Bozbey, tüm Bursalıları festivale davet etti.

BursaTeknopark’ın stratejik yol haritası belirlendi Haber

BursaTeknopark’ın stratejik yol haritası belirlendi

Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemesine ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarına devam eden BursaTeknopark’ın stratejik yol haritası masaya yatırıldı. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen "BursaTeknopark 2026-2028 Stratejik Plan Çalıştayı"na BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Uyanık, sektör paydaşları, akademisyenler ve öğrenci temsilcileri katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Rektör Çağlar, BursaTeknopark’ın, bugüne kadar BTÜ’nün yenilikçilik ve girişimcilik ekosistemine önemli katkılar sağladığını söyledi. Düzenlenen çalıştayla BursaTeknopark’ın yol haritasının belirleneceğini vurgulayan Rektör Çağlar, "Bu çalıştay, yalnızca geleceğe dönük hedefleri belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda BursaTeknopark’ın önümüzdeki üç yıl boyunca izleyeceği gelişim rotasını, önceliklerini ve stratejik hedeflerini de ortak akılla şekillendirmemize zemin hazırlayacak" dedi. Yönetim, markalaşma, proje, kümelenme gibi başlıklar masada Rektör Çağlar’ın konuşmasının ardından BursaTeknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu, BursaTeknopark’ın faaliyetlerini aktardı. Çalıştay moderatörü Prof. Dr. Aytaç Yıldız ise stratejik plan çalıştayı bilgilendirme konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından çalıştay masalarına geçildi. "İdari Gelişme, Kurumsallaşma ve Sürdürülebilirlik", "Markalaşma, Tanıtım ve Konumlandırma", "Fiziksel Yatırımlar ve Altyapı Geliştirme", "Hizmet ve Program Geliştirme," "İş Birliği Ağları, Kümelenme ve Sinerji Oluşturma" ile "Sosyal Sorumluluk, Yeşil Dönüşüm, Sürdürülebilirlik ve Ekosistem Etkisi" konu başlıklarında fikir alışverişi yapılarak BursaTeknopark’ın 3 yıllık yol haritası hazırlandı.

Bakan Göktaş: "Aile dinamik nüfus yapısını korumak, savunma sanayi kadar stratejik öneme sahiptir" Haber

Bakan Göktaş: "Aile dinamik nüfus yapısını korumak, savunma sanayi kadar stratejik öneme sahiptir"

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekim Ayı Meclis Toplantısı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımlarıyla Oda Hizmet Binası’nda gerçekleşti. Toplantıya, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, meclis üyeleri ve sanayici iş adamları katıldı. Dinamik aile nüfusunun önemine değinen Bakan Özdemir Göktaş, "Türkiye’nin 86 milyonluk ülke olduğunu, genç ve dinamik yapımız her zaman bizim gücümüz olmuştur. Ancak 2000’li yılların başında vatandaş yaş ortalamasında 25 yaş altı nüfus sayışımız çoktu. Ancak şimdiler ülke ortalamamız 34 yaşındadır. Hızlıca yaşlanıyoruz. Nüfusumuz da yaşlanıyor. Tüm dünyada olduğu gibi, bununla beraber, yaşlanan bir nüfusla birlikte önümüzde farklı sınamalardan geçme ihtimalimiz çok yüksektir. Benim dedem Afyon’dan Belçika’ya işçi olarak göç etmiştir. Göç etmesinin sebebi, Avrupa’nın yaşlanıyor olmasından kaynaklı iş gücüne cevap veremeyecek olmasıydı. Aile dinamik nüfus yapımızı korumak hakikaten hepimiz için stratejik bir adımdır. Ben savunma sanayi kadar stratejik olduğunu düşünüyorum. Şayet bu şekilde devam edersek, çalışabilecek durumda olan gencimiz olamayacak. Bundan da en çok sanayiciler etkilenecektir. Bu çerçevede aile demek, nüfus demek, genç ve dinamik nüfus yapımızı korumak aslında hepimizin ortak sorumluluğudur" dedi. "Gençlere 'evlen evlen' demekle olmuyor. Destek olmalıyız" Genç ve dinamik nüfus yapısı, sağlam ailelerden oluştuğunu belirten Bakan Göktaş, "Çalışma ortamlarında da sağlam aileler için imkanlar sağlamak zorundayız. Kreş desteği buna bir örnektir. Çalışanlar böylelikle daha mutlu aileler oluşturabilir. Gençlerimize evlenin evlenin diyoruz. Ancak gençlere ‘evlen evlen’ demekle olmuyor. Onlara gereken desteği ve imkanları sağlamak zorundayız. Bu çerçevede genç ve dinamik nüfus yapımızı korumak her zamankinden daha önem arz etmektedir. Çünkü önümüzdeki dönemlerde yaşlanmaya devam edeceğiz. Genç ve dinamik nüfusumuzu korumak için halen avantajlı durumdayız. Ancak alarm seviyesindeyiz. Bu çerçevede hepimizin üzerine görevler düşmektedir. Sanayiciler olarak yapmak istediğiniz bütün çalışmalara yardımcı olabiliriz. Genç evlenmek isteyen çiftlere yönelik yapacağınız destekler gerçekten bu çerçevede önemli adımlardan biri olacaktır. Biz devlet olarak aile ve gençlik fonunu hayata geçirdik. Özel sektörle ve tüm toplumla birlikte bu konuya el atarak seferberlik ilan etmek zorundayız. Aile dostu ekosistemi birlikte inşa edebiliriz" dedi. Bursa'nın sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de kalkınma vizyonunu taşıyan bir şehir olduğunu belirten Bakan Özdemir Göktaş, "Otomotivden tekstile, makineden gıdaya uzanan üretim zinciriyle Türkiye'nin ekonomisine güç kazandırıyor. Aynı zamanda sosyal kalkınmanın, dayanışmanın ve girişimci ruhun da örnek şehirlerinden biri olmayı sürdürüyor. Ekonomik büyüme, ancak sosyal gelişmeyle birlikte anlam kazanır. Refahı sürdürülebilir kılmanın yolu, güçlü işletmeler kadar güçlü ailelerden, üretken bireylerden ve adil bir toplumsal düzenden geçer. Bu anlayışla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, Türkiye'nin ekonomik dinamizmini besleyen sosyal zemini güçlendirmek için çalışıyoruz. İstihdamda, üretimde, ihracatta başarı hikâyeleri yazan Bursa’mızın sosyal kalkınmada da öncü olmasını istiyoruz. Kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların istihdamda yer almasını ve sosyal refahın kalıcı hâle gelmesinin önemsiyoruz. Bu çerçevede, kadın kooperatiflerimizi güçlendiriyor, kadın girişimciliğini destekliyoruz. ADEM ve SODAM’larla kadınların yeteneklerini kazanca dönüştürmesini sağlıyoruz. Engelli bireylerimizin istihdama katılımını artırmak için korumalı iş yerlerine teşvikler veriyoruz. İstihdamı ve üretimi destekleyen sosyal politikalarımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz" dedi. "Aileyi sadece bir sosyal birim değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel dayanıklılığın da temeli olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdirleriyle ilan ettiğimiz '2025 Aile Yılında', tüm politikalarımızı kalkınmanın öznesi olan aileyi güçlendirecek biçimde şekillendiriyoruz" ifadelerini kullanan Bakan Göktaş, "Bu doğrultuda, bakım hizmetlerinden esnek çalışma modellerine kadar, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştıracak yeni modeller geliştiriyoruz. İş dünyasıyla el ele vererek çalışma yaşamında dengeyi ve nesiller arası dayanışmayı sağlayan adımlar atıyoruz. Bunun yanı sıra, aile dostu işyeri modellerini yaygınlaştırıyoruz. Hedefimiz aileyi koruyan, çalışanların iş-yaşam dengesini gözeten bir iş kültürünü yaygınlaştırmak. Bu çerçevede bin 205 firma, evlenecek çalışanlarına üç net asgari ücret, çocuk sahibi olacaklara iki net asgari ücret destekte bulunacak. Diğer yandan, iş dünyası ile sosyal sorumluluğu uzun vadeli bir değere dönüştürmek istiyoruz. Bu çerçevede kurumsal hayırseverliği bir sosyal dayanışma kültürü olarak yaygınlaştırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Çalışanların çocuklarına yönelik kurumsal kreşlerin yaygınlaştırılmasını değerlendirebiliriz. Yaşlı ve engelliler için bakım evi ve gündüzlü destek merkezlerinin artırılması yönünde iş birlikleri kurabiliriz. Birlikte atacağımız her adım, hem aileyi güçlendiren hem de toplumun geleceğine yapılan bir yatırım olacak. Sosyal refahın kalıcı olabilmesi için üretimle dayanışmanın el ele yürümesi gerekir. Bugün dünyada rekabet sadece üretimle değil. İnsan kaynağının niteliğiyle, aile yapısının direnciyle ve toplumun sosyal bütünlüğüyle kazanılıyor. Bu sebeple biz, üretimi desteklerken aynı zamanda sosyal adaleti, fırsat eşitliğini ve toplumsal kapsayıcılığı da güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Kadın istihdamını teşvik eden, gençlerin mesleki becerilerini artıran, sosyal sorumluluk bilincini güçlendiren her girişimin yanındayız" dedi. "Geride bıraktığımız 102 yıl, her türlü zorluğa rağmen, milletimizin emeğiyle, sabrıyla, üretim azmiyle ve adanmışlığıyla yazdığı büyük bir başarı hikayesidir" diyen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, "Cumhuriyet’in ilk yıllarında birkaç küçük atölyeyle başlayan üretim yolculuğumuz, bugün kişi başına düşen gelirin 15 bin doları aştığı, ihracatın 270 milyar dolara ulaştığı ve emeğimizin 200’den fazla ülkeye taşındığı güçlü bir kalkınma öyküsüne dönüştü. Bu yükselişte Bursa her zaman öncü bir rol üstlendi. Merinos, İpek-İş ve Gemlik Suni İpek fabrikalarıyla başlayan sanayi hamlemiz, ülkemizin ilk organize sanayi bölgesinin kurulmasıyla yeni bir vizyona dönüştü. Ekonomi tarihimizin birçok dönüm noktası, Bursa’nın ufku, girişimci ruhu ve çalışkan insanlarının gayretiyle şekillendi. Bizler de bu büyük mirası çok daha güçlü bir geleceğe taşımak için çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı olarak tanımladığımız bu dönem, devletlerden çok şehirlerin enerjisiyle yükselecek bir çağdır. Bu çağın üretim gücü, teknoloji üssü ve yenilik merkezi ise işte burada, Bursa gibi şehirlerden yükselecektir. Bu çatı altında aldığımız kararlarla Bursa’da üretim gücümüzün, ticaret kültürümüzün ve sanayimizin köklü birikimini yeni ufuklara taşıyoruz. TEKNOSAB ile yüksek teknolojinin, dijital dönüşümün ve yeşil üretimin kalbini inşa ediyoruz. GUHEM ile gençlerimize gökyüzünü hedef gösteriyor, Bursa’mızı uzay ve havacılık alanında ülkemizin öncü şehirlerinden biri yapıyoruz. BUTEKOM ile sanayimize çağ atlatan Ar-Ge ve mükemmeliyet merkezleri kuruyor, yaşam boyu eğitim merkezimiz Bursa Business School aracılığıyla iş dünyamıza küresel rekabetin gerektirdiği bilgi, vizyon ve liderlik becerilerini kazandırıyoruz. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz, geleceği bugünden inşa eden bir anlayışla çalışıyoruz. Bütün bu çabalarımızın tek bir amacı var, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize güçlü bir Türkiye bırakmak. Araştıran, sorgulayan, milli ve manevi değerlerine bağlı, aynı zamanda yeniliğe açık bir nesil yetiştirmek en büyük sorumluluğumuzdur" diye konuştu. Ailenin bir kavramdan çok daha fazlası olduğunu belirten Başkan Burkay, "Aile, milletimizin en sağlam kalesi, kültürümüzün en derin köküdür. Aile güçlü olursa toplum da güçlü olur; aile zayıflarsa toplum da zayıflar. Bakanlığımızın bu alanda attığı adımlar, çocuklarımızdan yaşlılarımıza kadar uzanan güçlü bir dayanışma yapısı oluşturmuştur. İş dünyası olarak bizler de bu kapsamda üzerimize düşen her sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu da özellikle ifade etmek istiyorum" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.