Kadın tarım işçileri sosyal güvencesiz

"POZİTİF AYRIMCILIK SAĞLANMALI"

Kırsalda kadın emeğinin görünmezliğinin doğal olarak kadını yoksullaştırdığını belirten Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü Erkan Erdem, pozitif ayrımcılığı hak eden kadın tarım isçilerinin sisteme katılımının desteklenmesi ve sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınması gerektiğini vurguladı.

"İŞVEREN YASALARDAN MUAF MI?"

Kadın tarım işçilerinin istatistiklerde, siyasi düzenlemelerin ve araştırma raporlarının odağında yer almadığına işaret eden Erdem, "İşverenler, çalışma hakları, ücret garantisi, fazla mesai, işyeri güvenliği, hijyenik ortam sağlama gibi hiçbir yasal sorumluluğu yokmuşçasına çalışma hayatına katılıyorlar" dedi.

"KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILIYORLAR"

Tarımda çalışan kadınların çok büyük bir kısmının sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmadığına dikkat çeken Erdem şunları kaydetti: "Tarımda kayıt dışı çalışma oranı erkeklerde yüzde 73,5 iken kadınlarda yüzde 95'e kadar yükseliyor. Kayıt dışı çalışma oranları özellikle mevsimlik işçilerde çok daha yüksek."

"İŞLETMELER DESTEKLENMELİ ANCAK..."

Tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin elbette desteklenmesi gerektiğini söyleyen Erdem, "Fakat bu destekleme biçimi emek istismarı ile olmamalıdır. Sosyal güvencesiz çalıştırılan tarım işçisi, sektördeki üreticiyi, tarımsal işletmeyi sübvanse eden olmamalıdır" diye konuştu.

Yenişehir'in de ekonomisinin tarım ağırlıklı olduğunu vurgulayan Erdem, gündelik yevmiye yöntemiyle çalışan kadın tarım işçilerinin sigortalı olarak çalışması için işverenlerin teşvik edilmesi ve çalışanların haklarının korunması gerektiğine işaret etti.

Türkiye’de tarımın geleneksel olarak ayırt edici bir özelliği üretimde ücretli-ücretsiz kadın emeğinin yoğun olması olduğunu belirten Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü Erkan Erdem,

"Kadın tarım işçileri kentte ve köyde ücretsiz aile işçisi olarak, yevmiye karşılığı veya yardımlaşma gibi emek değişimi çerçevesinde tarımda çalışan kadınlardan oluşuyor" dedi.

Kadınların toprak sahipliğinin ve buna bağlı gelirlerinin son derece sınırlı olduğunu ifade eden Erdem, şunları kaydetti: "Sektörde ücretli çalışanların oranı giderek artmakla beraber tarım emekçilerinin önemli bir kısmını, yaklaşık yüzde 80'ini ücretsiz aile işçisi kadınlar oluşturuyor. İstatistiklerde hiçbir şekilde yer almayan, siyasi düzenlemelerin ve araştırma raporlarının odağında yer almayan, yaşadıkları yerin yakınlarında gündelik işlerde çalışan kadın tarım işçileri; çalışma hakları, ücret garantisi, fazla mesai, işyeri güvenliği, hijyenik ortam sağlama gibi hiçbir yasal sorumluluğu bulunmayan işverenler ile adeta iş ve işçi güvenliği yasalarından muafmış gibi çalışma hayatına katılıyor. Emek gücüne ihtiyacı olan tarım sektörünü, işverenleri ve tarım işçilerinin büyük çoğunluğunu İş Yasası kapsamı dışında tutan yasal düzenlemeleri nedense tartışma dışı bırakıyoruz. Tarımda çalışan kadınların çok büyük bir kısmı sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil. Tarımda kayıt dışı çalışma oranı erkeklerde yüzde 73,5; kadınlarda ise yüzde 95. Kayıt dışı çalışma oranları özellikle mevsimlik işçilerde çok daha yüksek. Kayıtdışılığın zirve yaptığı tarım sektörünün bazı işletmeleri, tonlarca tarım ürününü yetiştirip, toplayıp, işleyip satarken işçilik ödemeleri -sigorta yükünden kaçınmak için - nerdeyse sıfıra yakındır. Tarım sektöründeki işletmeler tabi ki desteklenmelidir fakat bu sosyal güvencesiz çalıştırılan tarım işçisi sektördeki üreticiyi, tarımsal işletmeyi sübvanse eden olmamalıdır. Kırsalda kadın emeğinin görünmezliği doğal olarak kadını yoksullaştırmakta ve yoksunlaştırmaktadır. Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın tarım işçilerimizin sisteme katılımı desteklenmeli ve sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalıdır. Ücretsiz çalışan aile işçilerinin düşük ve makul bir prim ile Sosyal güvenlik güvencesi altına alınması sağlanmalıdır ve yaşlılık da emeklilik hakkına kavuşmalıdır. Gündelik yevmiye yöntemi ile çalışan kadın tarım işçilerinin sigortalı olarak çalışması için işverenler teşvik edilmeli, sahada yapılacak kontroller ile çalışanların hakları korunmalıdır. Kadınların sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğumları nedeniyle hizmet borçlanması yapabilmeleri de sağlanmalıdır. Devletimiz kadın tarım işçilerinin sosyal güvenlik hakkını kamu eliyle verebilecek güçtedir ve sosyal güvenlikten yoksun bırakmamalıdır."