Zekat kelime anlamı ile artma, çoğalma, arıtma, temizleme ve bereket anlamına gelir. Sadaka ile doğru söylemek, sözünü tutmak anlamındadır. Sadakanın Müslümanlar arasında mali ödemeler için, gönüllü vermek, dönülü ödemek manasına geldiği bilinmektedir. Zekat ise Allah’ın belirli yerlere sarfedilmek, vermek üzere dinimizce zengin sayılan kişilerin mallarından belli bir payın alınması işlemini ifade eder. Kuran’ı Kerim’de “Hidayet ve müjde namaz kılan, zekat veren müminler içindir.” Mesajı çok açıktır. Lokman suresi ayet 3 ve4. Bakara suresinin 177. Ayetinde ise “Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz iyi olmak demek değildir. Asıl iyi olan Allah’a, ahret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere inanan, yakınlarına, yetimlere, düşkünlere, yolculara, yoksullara ve kölelere sevdiği maldan harcayan, namaz kılan ve zekat verenlerdir” buyrulmaktadır. Kuran’ı Kerim müşrikleri kötülerken onların vasıflarından birinin de zekat vermemek olduğunu anlatır. “Yazıklar olsun müşriklere (Allah’a şirk, ortak koşanlara) ki, onlar zekat vermezler ve ahreti de (ölüp de dirilmeyi de) inkar ederler.” Fassilet suresi ayet 6-7. Burada müşriklerin ve müşrik mizaçlı olanların toplumdaki ihtiyaç sahibi kimseler için yardı ve harcama yapmadığı, bencil davrandığı ifade edilmektedir. Bu itibarla zekat vermeyen varlık sahibi, zengin kişilerin Allah’ın geniş rahmetinden mahrum kalacağı ve peygamberimizin dostluğundan uzak olacağı anlatılmaktadır. Zekat İslamiyet’in sosyal cemiyet yapısını karakterize eden kurumlardandır. Zekatın çok büyük insani hedefleri vardır. Ahlaki değerleri, iktisadi ve ekonomik gayeleri vardır. Zekatın en önemli hedeflerinden birisi de temizleme ve tezkiye prensibidir. “Onların mallarından sadaka (zekat) al. Onunla kendilerini temizlemiş ve tezkiye etmiş olursun. Tevbe suresi ayet: 103. Buyrulmaktadır. Zekat veren kişi başta cimrilik olmak üzere birçok kötü huy ve alışkanlıklarından arınır. Çünkü cimrilik hem fert, hem de toplum için kötü bir hastalıktır. Bu hastalık kişiyi mal uğruna kan dökmeye, vatana, millete ihanete, devletin ve milletin malını yemeye kadar götürür. Zekat veren kişi mal tutkunluğundan ve zillete düşmekten kurtulur. Paraya kulluk etme köleliğinden azad olunur. Bir not düşmek gerekirse dünyanın çeşitli ülkelerindeki devlet yöneticilerinin mala olan düşkünlükleri toplumu germekte, hatta toplu isyanlara sebep olmaktadır. Atalarımızın “Açlık sofuluğu bozdurur” sözü bu bağlamda çok manidardır. Kimisi yer, kimisi b akar, kıyamet ondan kopar. Sözü de bu gerçeği anlatmaktadır. Utanmadan, sıkılmadan yapılan ihale yolsuzlukları, millet malına tecavüzlerin hesabı Allah’ın huzurunda çok şiddetli olacaktır.
DEVAM EDECEK