SON DAKİKA
Hava Durumu

Zekât ve vergi ilişkileri nelerdir?

Yazının Giriş Tarihi: 05.04.2023 13:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.04.2023 13:30

Kıymetli okuyucularım, zekât İslam’ın 5 şartından birisidir ve farz olan mali bir ibadettir. Vergi ise kamu giderlerini karşılamak üzere devletin tek taraflı olarak kişilerin gelir ve mallarından almış olduğu ekonomik değerlerdir. Başka bir ifadeyle vergi devletin kamu harcamalarını finanse etmek, karşılamak amacıyla şahıs ve işletmelerden karşılıksız olarak ve kamu hukukun kuralları dâhilinde almış olduğu paralardır. Vergi alma yetkisi sadece devlete aittir. Elbette devletin idare kurumlarına devrettiği ve yetki verdiği ünitelerde vergi alabilirler. Zekât her şeyden önce bir ibadettir. Müslüman kişi bu ibadeti Allah’ın emrine uyarak onun rızasına kavuşmayı isteyerek, gönül hoşnutluğu ve halis bir niyetle yerine getirir. Zekâtın dini ve manevi hikmetleri yanı sıra toplumda sosyal adaleti sağlama, zenginle fakir arasındaki maddi ve hissi psikolojik uçurumları kapatıp karşılıklı sevgi ve saygıyı temin etmek, sosyal amaçlı yatırımların alanlarını karşılamak gibi önemli yararları çok açıktır. Peygamberimiz s.a.v döneminde ve sahabe döneminde yani asrısaadette belli mallardan alınan zekâtların devlet tarafından toplandığı ve bu paraların sosyal, toplumsal alanlarda kullanıldığı da bilinmektedir. Konu çok detaylı ve geniştir. Mesela faiz kazancından, rüşvetten, hırsızlıktan, gasptan, dolandırıcılıktan ve millet malına el uzatarak temin edilen paralardan zekât verilmez. İşçi haklarına tezayüde böyledir.

Kıymetli okuyucularım, zekâtın vergiye benzeyen ve benzemeyen tarafları vardır. Bunları sıralamak çok geniştir. Ancak zekât Allah tarafından konulmuş Kuran’da yazıcı ve kalıcı değişmez bir hükümdür. Vergiler ise kanunlar konulup kaldırılan ve beşeri otoriteye dayalı bir karardır. Vergi kanunun yürürlüğe girmesiyle yahut yürürlükten kalkmasıyla değiştirilebilir. Onun nispet ve miktarları da kanunla düzenlenir. Hâlbuki zekâtın miktarı ve nispeti Allah tarafından konulmuştur ve değişmez. Zekâtın harcama yerleri de Kuran’da belirtilmiştir. Zekât paralarıyla lüks alımlar, şatafatlı harcamalar yapılamaz. O tıpkı yetim malı gibidir. Zekât ödenirken veren kişi kendisi için bir menfaat gözetmez. Vergi mükellefi de kendisi için bir menfaat beklemez. Sosyal dayanışmanın bir gereği olarak vatandaşlar devletin meşru harcamalarına katılmak zorundadır. Önemli olan her ikisini de meşru şekilde harcanmasıdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.