SON DAKİKA
Hava Durumu

ZEKÂT VE VERGİ İLİŞKİSİ

Yazının Giriş Tarihi: 12.04.2022 16:38
Kıymetli okuyucularım
Zekât ve vergi arasında birbirine benzeyen ve benzemeyen tarafları vardır. Zekât Allah tarafından emredilmiş, Kuran'da yazılı ve kalıcı, değişmez bir hükümdür. Vergi ise kanunlarla koyulan ve istenildiği zaman kaldırılan beşeri bir otoriteye dayanan bir sistemdir. Verginin diğer kanunlarla bir farkı yoktur. Beşeri (insani) idare isterse alır, isterse kaldırır. Ayrıca verginin miktarı ve ödeme şekli artırılıp azaltılacağı kanunla belirlenir. Zekâtın sarf (harcama) yerleri, Allah tarafından Kuran ayetleri ile belirlenmiştir. Zekâtı, devlette tahsil edip toplasa ayette bahsedilen yerlere harcayabilir, dilediği yerlere sarf edemez. Halbuki vergi gelirleri devlet tarafından sosyal ve kamusal (toplumu ilgilendiren) alanlarda istediği gibi harcayabilir. Zekâtın nerelere harcanabileceği önceden belirlenmiştir. Kişiden kişiye zenginden fakire transferi (aktarılması) mümkündür. Vergiler genel bütçe içinde belirli bir gaye için, belirli bir vergi özelliğine sahiptir. Eğer bir vergi sosyal güvenlik maksadıyla toplanıyorsa zekâta benzer. Böyle bir vergi tahsisi vergi olur.

Kıymetli okuyucularım
Zekât ve verginin birbirine benzeyen tarafları da vardır. Her ikisi de toplumsal yaşamın gereklerindendir ve mecburidir. Sistem olarak vergiyi devlet tavsiye eder ve ilgili yerlere harcar. Zekâtı da merkezi otoritenin (devletin) toplaması mümkündür. Onu da Kuran'da belirtilen yerlere sarf edilebilir. Zekât veren kişi bu mali ve farz olan bir ibadeti yerine getirirken kendisi için özel bir menfaat gözetmez. Vergi veren kişi de kendisi için vergi karşılığında bir menfaat beklemez. Hem verginin hem de zekatın mali hedefleri yanında iktisadi ve içtimai (toplumsal) hedefleri vardır.
Zekâtın ödenmesi manevi müeyyideye (yaptırıma), verginin ödenmesi ise kanuni müeyyideye bağlıdır. Her ikisi de sosyal ve toplumsal amaçlıdır.

Günümüzde zekât ve vergi benzerliği veya ayrılığı konusunda İslam alimleri iki gruba ayrılmışlardır. Bir grup ilim adamı zekât ve vergi ayrıdır. Devlete verilen vergi aynı maldan verilmesi gereken zekât borcunu düşürmez. Verginin zekâta benzeyen yönleri bulunsa da, vergiden doğan hukuki ilişki bir borç ilişkisidir. Vergi borcunu ödedikten sonra kalan maldan zekât verilmelidir.
Bir grup ilim adamı ise zekât ve verginin aynı olması gerektiğini savunarak ve geniş yorumlar yaparak her ikisinin de sosyal adaleti ayakta tutmak için zorunlu olduğunu iddia etmektedirler.

Netice itibariyle konu çok kapsamlıdır. Mükellef kişi vergilerini ödeyip kalan malından zekâtını vermeye özen göstermelidir. Konu ile ilgili olarak İslam İlmihali cilt 1. sayfa 494- 495-496-497 ve 498. sayfalara bakabilirsiniz.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.