Sevgili okuyucularım, Allah nasip ederse sizlerle birlikte, uzun uzadıya Kur’an ve sünnete uygun şekilde zekât konusunu ele alacağız. Konuya geçmeden önce bir hususu arz etmek istiyorum. Bazı aklıevvel uyanık tiplerden duyduğumuz sözler bir Müslüman’a yakışır ifadeler değil. Hâşâ Allah’ı kandıracağını zanneden bu zavallılar neyi savunuyorlar? Bakın anlatayım. “Benim şu kadar param var. Ramazan geliyor. Zekâtını vermem lazım. Ramazan’dan önce bu parayı bir yere bağlayayım ki, zekât vermekten kurtulayım. “Ey madde çukurunda boğulan kardeşim! Sen açık olarak manevi hırsızlık yapıyorsun. Zekât, zenginin fakire olan borcudur. Hep söyledim ve yazdım. Bazı sivri akıllılardan da çok tepkiler aldım. Zekât Allah yolunda infak değildir. Açıktan borçtur. Bir insanın yüz bin lirası varsa iki bin beş yüz lirasını zekât olarak vermek zorundadır, bütün mümin ve Müslümanlar. Bu mevzuları yeri geldikçe açıklayacağım.
      Zekâtın ilkeleri ve amaçları. Zekâtın mahiyeti ve önemi. Zekâtın şartları. Mal ile ilgili şartlar; mülkiyet konusu, alacakların zekâtı, nema ihtiyaç fazlası olma, nisap, yıllanma, borç karşılığı olmama. Zekâtın geçerlilik şartları; niyet, temlik. Zekâta tabii mallar; altın ve gümüşün zekâtı, mübadele aracı açısından, nakit veya külçe altın, altın ve gümüşten yapılan ziynet eşyaları, madeni ve kâğıt paraların zekâtları, ticaret mallarının zekâtları, toprak ürünleri ve bu ürünlerin zekât nispetleri. Bal ve diğer hayvansal ürünlerin zekâtları, madenler, deniz ürünleri, define ve hazine gibi malların zekâtı, yeraltından çıkarılan madenler, deniz ürünleri. Hayvanların zekâtları, deve koyun sığır zekâtları, atların zekâtı, sanayi malları, yatırım ve üretim araçları, bina ve nakil vasıtalarından gelir getiren malların zekâtları, maaş, ücret, serbest meslek kazançları, hisse senetlerinin zekâtı.
     Zekâtın ödenme zamanı, ödenme şekli, dağıtımı ve sarf yerleri; Fakirler, miskinler, borçlular, umiller, köleler, müellifi kulüp, yolda kalmışlar.
     Zekatın dağıtılma usulü. Zekât verilmeyecek kişi ve belli yerler. Zekâtla vergi ilişkisi. Zekât vermede yanılma. Zekâtın vergiye benzeyen ve benzemeyen tarafları. Zekât vermenin adap ve usulü. Bütün bu başlıkların her birisi kısaca ele alınacaktır. Alacakların zekâtı çok hassas bir konudur.
     Sevgili okuyucularım. “Devlet fakire bakıyor” mantığı ile mali bir ibadet olan zekâtta bellidir.  Malı götürenler de bellidir. O bakımdan zekât verenin görevlerini çok iyi bilmesi lazımdır. Kuru mantıkla bu iş olmaz.”Ben verdim” oldu diyenlerin ilahi âlemdeki mesuliyetleri çok ağırdır. Asıl olan doğruyu ve hakikati bulmaktır.”Vay efendim şimdiye kadar neden söylenmedi?”gibi ifadeler aldatıcı ve yanlıştır. Bir de bu milletin dinini sen mi kurtaracaksın? Diyerek eskiden beri nasıl geldi ise öyle gider savunması tamamen batıldır.