Hiç unutmayalım ki her doğum ölüme arasındaki hayata verilen ismin adı “Ömür”dür. Hayatın bölümlerine bakacak olursak dünya hayatı, ahiret hayatı diye iki bölüme şahir oluruz. Bunun yanında dünya hayatı ile ahiret hayatı arasında kalan bir de “Kabir” hayatı vardır ki, buna da “Berzah” alemi veya Berzah hayatı denir. Asıl olan ve ebedi olan, yani ölümsüz olan Ahiret hayatıdır. Bakara Suresinin 86. ayetinde “Onlar ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. Artık bunlardan azap hiç hafifletilmez. Onlara yardım da edilmez” buyrulmaktadır. Güneşin karı erittiği gibi, zaman denilen törpü de ömrü eritir. Hiç de farkına varamayız. Çünkü dünya çok cilveli ve çok aldatıcıdır. Zaman dilimi de ikiye ayrılır. Birisi “Mutlak zamandır” diğeri ise “İzalı zamandır” Yaratılan, halk edilen kul olarak bizler sadece izafı zaman dilimini hesap edebiliriz. Mutlak zaman dilimine kulların hiçbir şekilde tasavvufu söz konusu değildir. Üst perdeden bakarak ortalama 80 yıllık bir ömür düşünelim. Bunun 15 yılı çocukluk çağımızdır. Geriye 65 yıllık kalır. Bunun da en az 20 yılı uyku ile geçer. Geriye 45 yıl kalır. 30 yıl çalıştığımızı hesap edersek, kalan yıl sayısı 15’tir. Yolculukta, tatilde, köyde, kentte geçirdiğimiz ömür en az 5 yıldır. Televizyon izleyerek, eğlencelere, kahvelere giderek harcadığımız ömür 5 yıl düşünülürse, geriye kalan 5 yılın 3 yılı kitap okumak, 2 yılı da ibadet etmekle tüketilmiş olur. Bu da alnı seçdeli, okumayı sevenler içindir. Dikkat edilirse ömür sermayemizin tamamı dünyaya yöneliktir. Halbuki verilere göre ilk insan Hz. Adem’den (asv) günümüze 4 milyarlık bir zaman dilimi söz konusudur. Şanlı Peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.v.)’in doğumundan bugüne kadar yaklaşık bin 550 yıl geçmiştir. Milattan önce, milattan sonra diye bize öğretilen zaman mefhumu hakkında fazladan bir şey bildiğimiz söylenemez. Verilerin tamamının kaynağı kutsal kitaplardır. Cumhuriyet döneminde bile 14 Cumhurbaşkanımızdan hayatta olanların sayısı 3’tür. Kalanların tamamı kara toprağın altındadır. Yani “Berzah alemini” devam ettiriyorlar. Öyle ise dünyanın makamı, mevkii, malı, mülkü, parası ve pulu övünülmesi gereken şeyler değildir. Yani yılbaşını bu duygularla karşılayalım. Rabbimiz kavuşacağımız yeni yılda İslam alemine, İslam aleminin yöneticilerine Muhammed’i ahlah nasip etsin. Birliğimizi, dirliğimizi daim eylesin. Maddeperest, insan kanıyla beslenen kan sülüklerine fırsat vermesin. Amin,amin