SON DAKİKA
Hava Durumu

YOK EDİLEN MİSAFİR KÜLTÜRÜMÜZ VE TAKLİTÇİLİK

Yazının Giriş Tarihi: 12.09.2021 14:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.09.2021 14:41
Kıymetli okuyucularım
Hayatının her anını bizim için örnek olan sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) "Allah'a ve ahiret gününe inanan misafirlerine ikram etsin" buyurmaktadır. Buhari edep Bah. 31. Bizler de Müslüman Türk Milleti olarak İslam'ın öğretileri ile yoğrulan bir anlayışla misafirlerin on nasiple geldiği birisini giyip dokuzunu bıraktığı ve duasının mutlaka kabul olacağı anlayışını hala unutmadık. Analarımızdan babalarımızdan büyüklerimizden öyle öğrendik. Mekânları cennet olsun. Günümüze baktığımızda bu güzel kültürümüz sinsice yok edilmektedir. Halkımız arasında "Baskın var çat kapı misafir kabul etmiyor musun" şeklinde ifade edilen örtünüz tarih olmaya başlamıştır. Gerekçe olarak da "Önceden niye haber vermediniz? Hazırlık yapardık plan ve programlarımızı ona göre ayarladık" gibi eften püften bahaneler. Evlerimizde misafir odası misafir salonu olarak bilinen mekânlar kullanılmaz hale gelmiştir. Zorunlu olmadıkça açılmaz olmuştur. Hatta gösteriş salonu manzarasına dönüşmüştür. Halbuki kadın olsun erkek olsun Müslüman adam ev sahibi olarak misafirlerini güler yüz tatlı dil ve imkanı ölçüsünde yaptığı ikramların evin bereketini arttıracağına inanır sevgi ve kardeşlik bağlarının kuvvetleneceğini düşünerek hareket eder. Üzülerek ifade edelim ki günümüzdeki misafir kabul günleri asıl amacından saptırılmış, gösteriş ve lükse dönmüştür.

Kıymetli okuyucularım
1962 yıllarını hatırlıyorum. Ulaşım ve haberleşme imkanları kısıtlı gücü olanlar at besliyor. Fatsa'ya 12 kilometre mesafede olan ve Ilıca ismi ile bilinen meşhur ve şifalı kaplıcaya çok insan geliyor. Hiç unutmuyorum. Bir gece yarısı gelen sesi "Hey çavuş dayı Yusuf efendi. Uyudun mu? Tanrı misafiri kabul ediyor musun?" Rahmetli babacığım, "Oğlum çabuk bakın kim bunlar" dedi. Abim kapıyı açtı beş at ve beş adam. Babam "Misafirler hoş geldiniz sefa geldiniz. Buyurun" dedikten sonra, "Ali oğlum atın birisini Osman amcaların ahırına, birisini Hoca amcalara, birisini Mehmet amcalara götür. İkisini de bizim ahıra bağlayın. Önlerine yem ve sularını koyun." Rahmetli anama da, "Zeynep ne varsa çabuk misafirlere yemek hazırla" dedi. Annem acele turşu kavurdu, pekmez çıkardı, sıcak mısır ekmeğinden ömeç (ekmek makarnası) yaptı. Yayık ayranı koydu. Sofra kuruldu herkes karnını doyurdu. Misafirlerin birisi, "Asalet asalettir. Altın her zaman altındır. Burunoğlu’nun ocağı her zaman şendir, cömerttir" diyerek memnuniyetini dile getirdi.

Kıymetli okuyucularım
Bize ne oldu ki taklitçilik, gösteriş budalalığı ayrık otu gibi bizi kuşattı. Yapılan iyilikler bile istismar edilmeye başlandı. Para uğruna her türlü rezalete razı olup boyun eğdik. Bu rezaletlerden birisi de yok edilen misafir kültürümüzdür.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.