SON DAKİKA
Hava Durumu

YERYÜZÜNDE FİTNE FESAT ÇIKARANLAR (2)

Yazının Giriş Tarihi: 10.03.2020 17:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.03.2020 17:46
 İslam’da bunun adına “Ene” denilmiştir. Akıl, vicdan, düşünce ve hislerin tamamı “benlik tuzağında preslenmiştir”. İnsanoğlunun iç dünyasındaki rekabetin dışa yansıması fitneyi ve fesadı tetikleyen etkendir. En azılı düşmanımız olan şeytan ve terbiye edilmeyen nefiste bu anlamda fitne ve fesadın çıkmasına ve çıkarılmasına zemin hazırlayan tüm dürtüleri ayakta tutmaktadırlar. Bazen açık, bazen kapalı (zahiri ve batini) bütün duyguların yönlendirildiği olayların merkezinde “Fesadın” oturduğunu görürüz. İlim, idrak, haysiyet, zihniyet bunların tamamı fitne ve fesat tohumları ekmeye başlar. Ene şuuru devamlı olarak hep “ben, ben” dediğinden dolayı dışarıdan gelen uyarıları dikkate almaz. Tabiri caizse gramofon borusu ile kulağa,  en gelişmiş cihazlarla göze, aklımızda onlarca kitap ve bilgi olsun bir işe yaramaz. Çünkü  “Benlik” kişiyi kuşatmıştır. Yüce rabbimiz bu alçaklığı “ Ve ma yeş’urun” onlar şuursuzlaşmışlardır, idrak edemezler diyerek ifade buyurmuştur. İşte münafıklardaki bu durumun sebebi ise “onların kalplerindeki görülmedik bir hastalığın, bir ahlakı çöküşün ve bir manevi iflasın yüzündendir. Hastalık bütün bedeni sarmıştır. Akıl ve idrak dengesi bozulmuştur. Bu hastalık birçok kötülüklerin başı olmuştur. Evvela ahlaksızlıklara zemin hazırlamaktadır. Sonra dünyaya meyli artırmıştır. Şek ve şüphe çoğalmıştır. Ene diyen nefis hak hukuk tanımaz olmuştur. Allahın emirlerinde şüpheler çoğalmıştır. Şanlı Peygamberimizin uygulamaları rafa kaldırılmıştır. “Sıratı müstekim” denilen doğru yol “benlik” şuuru ile eğrilmiştir. Benlik davası, doymak bilmeyen bir şeytani anlayış. Tenakuzlar çoğalmıştır. Dünyaya olan meyil artmıştır. Kötülüklere göz yumulmuştur. Ehli fesadına, hukuka, adalete bağlanmaktan uzak dururlar. Sözde hayat adamı gibi geçinirler. Fesat ve fitne ehli kendilerine muhalif olanları dar kafalı kısır fikirli kişiler olarak bakarlar. Kalpleri hasta olan, vicdanları şuurdan nasibini almayanlar için, ahirette, hatta dünyada pek acı ve şiddetli bir azap vardır. Bu azap onların yalan söylemeleri ve yalanlarını doğru göstermek gayreti içinde olduklarından dolayıdır. Bunlar eğriyi doğru, doğruyu eğri gösteren fasıklardır. Bakınız Elmalı tefsiri cilt 1. Sayfa= 320-332. Arası özettir. DEVAM EDECEK 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.