Sevgili okuyucularım… Yenişehir merkezi ve köyleri (mahalleleri) ile birlikte iyiliksever, yapılanı görürse ve inanırsa yardımlaşmayı prensip edinen bir toplumdur. Her yerde ve her bölgede olduğu gibi elbette iyisi de kötüsü de vardır. Ben 25 yıldan beri Yenişehir’i has bel kader tanırım. Burada yaklaşık 4 yıl ilçe müftülüğünü yaptım. Takriben 5 yıla yakın MHP İlçe Başkanlığı’nda bulundum. Uzak, yakın bütün mahallelerine defaten gittim. Ben onları sevdim. Öyle inanıyorum ki onlar da beni sevdiler. Tabii ki istisnalar hariç. Üzüldüğüm bir konuyu paylaşmak için bu satırları yazıyorum. Konu şudur: Türkiye’de bir marketler zinciri furyası devam ediyor. Ne hikmetse ot biter gibi her işlek caddeye bir market açılıyor. Serbest piyasa ekonomisi var. Tabi ki açılacaktır. Kimse mani olamaz, böyle basit bir teşebbüse yine kimsenin hakkı da yoktur. Hiçbirimiz bu marketler zincirlerinin sahiplerini veya sahibini tanımayız. Kim olduğunu da bilmeyiz. Ancak ortada bir gerçek var. İlçemiz merkezine, mahallelerine bir okul, bir cami, bir sosyal tesis yapılacağı zaman ya da muhtaç bir fakire yardım eli uzatılacağı zaman söyler misiniz Allah aşkına, bu marketler zincirinin hangi patronuna ulaşabilirsiniz? Ama bir Pirinççiler, bir Yıldırımlar, bir Lapacılar, Bir Ceylanlar, bir Kardeşler Gıda, bir Mutpa ve benzeri arkadaşlarımızın mekânlarına, iş yerlerine her zaman gidip, bire bir muhatap olmamız mümkündür. İsmini yazmadığım esnaf kardeşlerim bu âli cenaplığa dâhillerdir. Onlardan özür dilerim. Ben 25 yılda sadece 3 sefer ayakkabımı kunduracı olan ordudaki kayınbiraderimden almışımdır. Konfeksiyon ve kundura, ayakkabı ihtiyaçlarımızın tamamı bu ilçenin esnafından alınmıştır. Belki bazıları üç beş kuruş pahalı olabilir. Ne kadar üzücüdür ki peşin para olduğu zaman fileler, poşetler çeşitli market zincirlerinden alınıp doldurulacak. Peşin para olmayınca devamlı merhaba ettiğimiz, nazımızın geçtiği esnafa yöneleceğiz. Şahsım adına bu tip davranışı hiç ama hiç etik bulmuyorum. Çok sevip saydığımız ve samimiyetlerine inandığımız Ticaret ve Sanayi Odası; borsa, esnaf birlikleri bu konuda ciddi bir çalışma yapabilirler diye düşünüyorum. Belki de “Ben bu konularda biraz dar kafalıyım mı?” diye kendimi yargılıyorum. Hatırlıyorum da Ethem Paşa Kuran Kursu’nda 60 tane yatılı öğrenci var iken rahmetli Nuri Ağabey (mekânı cennet olsun) tankeri gönderir bazen 500, bazen 800 litre mazotu ücretsiz verirdi. İhtiyaçları bu ilçenin esnafından giderirdik. Ben hala aynı düşünüyorum. Çok kere köy bakkallarından bile zeytin, helva, karpuz, kavun almışımdır. Bir de insanlarımız düşünse iyi olur diyorum. Saygılarımla.