Kıymetli okuyucularım
Yenişehir bölge itibari ve toprak yapısı ile ayrıca tarım girdileri olarak tam bir tarım havzasıdır. Çift ürün alınması itibarı dikkate alındığında Türkiye'nin ender tarım bölgelerindendir. Takriben 23 adet ürüne ev sahipliği yapmaktadır. İlaveten hayvancılık ve meyvecilik bir hayli gelişmiştir. Yabancı ve yerli ilim adamları, uzmanlar Yenişehir Ovası'nın toprak yapısı için "Adam eksen biter" sözünü kullanmışlardır. Buradaki müftülük yıllarımda ve buradaki MHP ilçe başkanlığım dönemlerinde ilçe sınırları dahilinde 50'nin üzerinde irili ufaklı ihracat firması olduğunu bilirim. Toplumu meydana getiren sosyal sınıfların en eskisi hiç şüphesiz çiftçilerimizdir. Onlar toprağı işleyerek (sürerek ve aktararak) hayvan yetiştirip besleyerek, hem ailelerini hem de yaşadıkları toplumu doyurmak için ellerinden gelen her fedakarlığı yapmışlardır. Tabiata haşır neşir olan toprakla adeta konuşan ve dostluk kuran çiftçilerimizdir. Yenişehir'in güzel insanları da bu bağlamda örnek olmuşlardır. Köylüsü ile merkezde oturanları ile ilçenin tüm insanları çiftçilikle meşgul olmuşlardır.

Kıymetli okuyucularım
Yanlış tarım politikaları, siyasi hatalar yüzünden çiftçilerimiz yalnız bırakılmıştır. Çoğu zaman alın teri ve emeklerinin karşılığını alamamışlardır. Bazen de adeta horlanmışlardır. Netice itibariyle Türkiye genelinde olduğu gibi Yenişehir'de de çiftçilerimizin sayısı azalmıştır. Rantiyeciler bunu 'sanayileşmenin sonucu' ona paralel olarak görmüşlerdir. Çoğunluğu köylerde yaşayan çiftçilerimiz gereği gibi teşkilatlanmadıklarından dolayı ve sanayinin hızı arttıkça daha da mağdur olmuşlardır. Bunun neticesinde köylerden şehirlere çiftçi göçü başlamıştır. Vaziyete göre içinde bulunan şartlar gereği canım tarım arazileri satılmaya başlanmıştır. Şehir merkezlerine yakın olanlar da imara açılmıştır. Buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, şekerpancarı, sebze, elma, armut, kiraz ve şeftali yerine beton yığınları yükselmiştir. Yenişehir de bundan nasibini fazlasıyla almıştır. Bunun en açık örneği o günlerde devreye giren TOKİ olayıdır. İmara açılan diğer yerler saymakla bitmez. 'Peki bunlar ne için ve ne yüzden yapıldı' sorusuna cevap tek kelimeyle cevap çıkar ve menfaattir.

Kıymetli okuyucularım
Dikkat edilirse çiftçilik öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir. Kaybeden ülkemiz olmuştur. Kazananlar ise bir avuç rantiyecidir. Çoğunlukla deniz suyunu arıtarak tarım yapan ve dünyaya açılan Hollanda bize örnek olmalıdır. Yenişehir'de sökülen armut bahçeleri, şeftali bahçeleri, çökmeye yüz tutmuş hayvancılık dikkate alınmalıdır.
Hatalardan dönülmelidir. Aksi halde daha çok yağ kuyrukları görürüz. Beton yığınları sofralarda yenmiyor. Belli şahıslar para kazanacak diye toplum mağdur edilmemelidir. Ben öyle düşünüyorum.