SON DAKİKA
Hava Durumu

Vay vicdansız-ahlaksız-namussuzlar

Yazının Giriş Tarihi: 14.11.2017 22:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.11.2017 22:42
Sevgili okuyucularım. Günlerden beri bir TV kanalında izlediğimiz bir program tüylerimizi diken diken etti. Bu kadar da olur mu dedirtti. Takriben 20 (yirmi) yıldan beri Adana’da bir doğum hastanesinde anne ve babalarına doğan çocuklar teslim edilmeden ‘Çocuğunuz öldü’ diyerek yüzlerce, belki binlerce çocuk yurt içinde ve yurt dışına satılmıştır. 10 Kasım cuma günü saat 18:00’de televizyona bağlanan bir bayanın feryatları beynimizi dondurdu. Bu kadarına da pes doğrusu dedirtti. “Biz iki kardeş aynı doğum evinde dünyaya gelmişiz. Anne babamıza çocuklarınız doğum anında öldü demişler. Ölüm raporu falanda vermişler. Biz ağabimle aynı okulda okuduk. Kardeş olduğumuzu da bilmiyoruz. Aramızda gönül bağı oluştu, birbirimizi sevip aşık olduk. Evlenme kararı alındı. Ağabimin dedesinin vefatı, dolayısıyla düğünümüz iptal edildi. Bir ay sonraki düğünümüze bizi veren kadın geliyor. Ailelerimizi tanıyor ve bizim kardeş olduğumuzu söylüyor. Şükür Allah’a düğün ve evliliğimiz iptal ediliyor. Ben ağabimle beraber olsaydım, ilişkimiz olsa ne olurdu. Allah korudu. Üç defa intihar etmeye karar verdim, yapamadım. Bizlere ve bizim gibi yüzlerce gence yazık değil mi?” Peşinden gözyaşı ve çığlıklar. Bunun benzeri onlarca itiraflar. Daha önce bir yazımda amca, dayı, teyze, hala çocuklarının birbirleriyle evlenmelerinden sakat doğumların olmadığını, bunun temelinde gizli zinadan kaynaklanan kardeş evliliklerinin olduğunu ifade etmiştim. Bu çocuk satma olaylarının bir örneği de, İstanbul’da olduğu söylendi. Ekranlara 20 yıldan beri 172 bin çocuğun verildiği, satıldığı düşüyor. Acaba rakam Türkiye genelinde ne kadar ciddi bir araştırma konusu. Türkiyemiz’de para uğruna yapılmayan bir tek hainlik namussuzluk yok. Allah aşkına bu canilerin ve vicdansızların her tarafı baştabip, doktor, hemşire ve hasta bakıcı olsa ne yazar. Tam bir vahşi şebeke güruhu. Elbette hipokrat yeminine bağlı kalan, mesailerini insanların sağlığı ve esenliği için harcayan sağlık teşkilatımızın bu canavarlarla hiçbir alakası olamaz. Onları şükranla anıyorum. Öyle inanıyorum ki sağlık bakanlığının, aile bakanlığının ve ilgili devlet kurumlarının derhal harekete geçmesi, tez elden bu kan sülüklerinin, bu vampirlerin, yurt dışına kaçmaları engellenmelidir. Bu insan tacirlerinin sattığı çocuklardan elde edilen mal varlıklarına acilen el konulmalıdır. Bu vicdansızların diploma ve unvanları ellerinden alınmalı, yakalarına unvan olarak “İnsan taciri cambazlar” levhası takılmalıdır diye düşünüyorum. Bunların kravatı, gözlüğü, önlüğü, başındaki türbanı, saçı, sakalından dolayı bunları insan sanıyoruz. Domuz bile bunlardan iyidir. Ey adalet nerdesin. Bunların maskeli yüzlerine tükürmekten başka yapılacak bir şey yok. Yazıklar olsun...
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.