Hristiyan dünyası miladı takvimin başlangıcına esas olarak Hz. İsa’nın doğum tarihinin kabul etmiştir. Hristiyanlar aralık ayının  son haftasında en önemli dini bayramlarını kutlamaktadırlar. Bu hafta içinde kilislerde dini ayinler  yaparlar, birbirlerini ziyaret edip hediyeleşirler. Dini bir atmosfer içinde geçen Noel bayramı sonunda ise “yeni yıla girişi büyük bir çılgınlıkla israf ve lüks içinde kutlarlar. Türkiye’de ve diğer müslüman toplumlarda “yılbaşı kutlaması” adı altında düzenlenen eğlence ve toplantıların bizimle hiçbir kültürel ve geleneksel bağı yoktur. Hristiyan olmayan ülkelerin yılbaşı kutlamaları körü körüne, bir başka tabirle pisi pisine taklit hastalığıdır. Hristiyan Batının İslam alemine, dolayısıyla Türkiye’ye kültür ihracıdır. Yıllardan beri yılbaşı ile ilgili yapılan tenkitler buradan kaynaklanmatadır. Şanlı peygamberimiz Müslümanların diğer dini toplumların kimlik bilinci ile ilgili olarak haya, edep, yemek, içmek, kılık, kıyafet, saç, sakal ve adabı muaşeret konusunda bizleri uyardığı açıktır. Böyle düşündüğümüzde yılbaşı kutlaması elbette normal ve tabii karşılanmaz. Çünkü bu davranış toplumumuzda kültürel tahribatlara, kimlik bunalımına yol açtığı gibi, yeni yetişen kuşaklara da kendi öz değerlerini ve geleneklerini terk etmelerine sebep olur. Yılbaşı kutlaması, Noel ağacı, Noel baba denilen papaz kılıklı birinin hediye dağıtması, süslemeler dikkate alındığında, kendi öz kaynaklarımıza ve kendi öz kültürümüze alternatif taklitçi çalışmaların içimize yerleşmesi tam bir gaflettir. İtikadı ve ahlaki eğitimcilerimize bile darbe vuran bu kültür istilası ekonomik yapımızı bile etkilemektedir. Yabancı toplumlara özenti millet olarak tam bir şahsiyet kaybıdır. Türk milleti olarak toplumumuzu ve neslimizi yabancı kültürlerin ve özentilerin tuzaklarından korumak zorundayız. Bunun yolu da milli eğitim ve diyanetin bu konuda alacağı tavırlara bağlıdır. Okullarımızda yılbaşı baloları, Noel baba sakalları ile kutlamalar yapıldığı müddetçe bu işin üstesinden gelinmez. Diyanet işleri başkanlığı ise merkez ve taşra teşkilatları ile bu taklitçiliğin ve bu kültür emperyalizminin dinen sakıncalı olduğunu kürsülerden Müslümanlara anlatmalıdır. Bu arada Hasan Mezarcı denilen kişinin “İyi ki doğdun mesih” sloganların ile ilgili hangi işlem başlatılıyor merak  ediyorum…