İnsan ömründen her geçen saat harcanan nefes mutlaka bir iş içindir. Bu iş ya hayır ya da şerdir. Her ikisi arasında kalan, adına da mübah denilen bir şekilde jarcanılqn zaman ise boşa gitmiş demektir. Harcanan nefes şer demilen kötü ve çirkin işte kullanıldıysa mutlak ve kesin bir zarar ve ziyandır. Fakat hayırlı ve faydalı bir iş için harcanmışsa kazanç ve kar vardır ki doğrusu budur. Delaletten ve hüsrandan kurtulmanın yolu aşağıdaki 4 hususu yerine getirmekle olur. 1- Allah'a ve onun varlığına, birliğine, Hz. Muhammet (S.A.V)'in en son peygamber olduğuna ve netice olarak ahirete imanla birlikte bütün ilahi emirlere inanıp dil ile ikrar, kalp ile tasdik etmektir.  1- Salih amel denilen güzel ve hayırlı işleri yapmak, iyilikleri emredip, kötülüklerden uzak durmak. Şer olan Allah'ın ve resulünün yasakladığı işlerden kaçmaktır. 3- Birbirimize daima hakkıve adaleti tavsiye etmektir (tavsiye ederken kendimizin de onlara uyması lazımdır.) 4- Birbirimize her zaman sabrı ve sabırda sebat etmeyi (yani beklemeyi) tavsiye ve vasiyet etmektir.   Dikkat edilirse zamanın fitneleri ahlaksızlıkları dünyanın çekici ve cezbedici nimetleri, onlara olan düşkünlüğümüz ve de düşmanımız olan şeytanın aldatması insanları perişan etmektedir. Ayrıca nefislerin fitnesi şehvi arzu ve isteklerin insanı esir alıp köleleştirmesi, hak yolunda yürümemizeengel olmaktadır. Bunlarla mücadele etmek için Rabbimizin şu mesajı bizleri uyarmaktadır; "Ey iman edenler (inananlar) sabredin (şer kuvvetlere karşı direnin) sabırlı olarak birbirinize bağlanın. Allah'a karşıgelmekten sakının ki, feraha (kurtuluş ve huzura, mutluluğa) eresiniz. Al-i İmran Suresi Ayet-200   Not: Yukarıda mealini verdiğim ayetteki "bağlanın" emrini yanlış ve maksatlı bir şekilde bağlandıkları ve üstad dedikleri şeyhlerinin, manen ellerini tutarak ondan yardım istemeleri ve destur diyerek adeta ona tapınmaları asla dini ve ahlaki değildir. Elbette o üstadlar bunu istememişlerdir. Rantiyeci şarlatanlar olayı çarpıtmışlardır. Fırsat düşkünü kötü ve art niyetli kimselere Rabbimiz fırsat vermesin.