Kıymetli okuyucularım,
Sevgili Peygamberimiz(s.a) sonra meydana gelen bir takım batıl ve çarpık görüşler beraberinde İslam ile bağdaşmayan ve İslam’danmış gibi lanse edilen problemleri de getirmiştir. Bunların başında riya ve gösteriş gelmektedir. Kariyer sahibi ehli ilim erbapları, hadis külliyatını inceleyerek bunlara kıymetin küçük alametleri demişlerdir. Kısaca göz atacak olursak şu örnekler karşımıza çıkar. 1-) Kuran altın yaldızlı süslemelerle yazılır. İnsanlar onu birbirlerine gösterirler. Ancak onun hükümleriyle amel etmeye gelince onu yapmazlar ve ona uymazlar. 2-) İnsanlar bazı ibadetleri zahireni(gösteriş için) yaparlar. 3-) İstişare ehil olan ilim adamlarıyla alimlerle değil yeterli olmayan kişilerle yapılır. 4-) Gerçek ilim adamları, alimler dururken yetersiz çocuk yaştaki kişiler minbere çıkar hutbe okurlar. 5-) Hristiyanların kiliselerini ve Yahudilerin de havralarını süslediği gibi, mescitler ve camiler de süslenir. 6-) Minberler, minareler uzun yapılır; cami ve mescitte saf çok olur. Ancak saf tutan adamların kalpleri biri birine buğuz eder olduğu halde safta dururlar. 7-) Mescitlerin süslenmesi övünmek ve gösteriş riya için yapılır. Rekabet ön plana çıkar. 8-) Mescitlerde ve camilerde müdavim cemaatin sayısı azalır. 9-) Saflar dağınık olur. Dilleri ve arzuları başka başkadır. Söyledikleri ile için dekiler farklıdır. Halbuki Müslüman’ın hedefi ortaktır. 10-) İnsanların çoğu hak ve hakikat olan şeyleri inkar ederler. Doğruda olsa işlerine gelmeyenleri kabul etmezler.
Kıymetli okuyucularım, Müslüman adam modeli “Kuran ve sahih sünnetin” tarif ettiği modeldir. O modelde fitne, fesat, gösteriş hastalığı, lazımcılık, kin, garez, adaletsizlik, hakka tecavüz, haksızlık karşısında susmak, ahlak buhranlarına göz yummak gibi kötü ve çirkin davranışlara yer yoktur. Bu bağlamda İmam-ı Azam bizlere modeldir. Ölümü hücrede olmuştur. Hak ve hakikat uğruna İbrahim Ethem Hazretleri tahtını terk etmiştir. Günümüz demiyorum, daha doğrusu diyemiyorum. Çağımızın hatta asırlardan beri “İslam Alemi” perişanlıktan kurtulamamıştır. Birbirini boğazlamakla meşgul olmuştur. Belki de veda haccında Allah Resulü(s.a) Kabe’nin kapısındaki halkayı tutarak, “Ey insanlar size kıyamet alametlerini haber vereyim mi?” buyurduğunda; “Ver Allah’ın Resulü” denilince peygamberimiz, “Namaz zayi olur, nefis emrederse insanlar onu yapar. Hürmet ilme değil mala, makam ve mevkiye yapılan” buyurmuştur. Yalan konuşan adama inanılır doğru konuşan adam yalanlanır” buyurmuştur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Uyarılara dikkat edelim
Sevgili Peygamberimiz(s.a) sonra meydana gelen bir takım batıl ve çarpık görüşler beraberinde İslam ile bağdaşmayan ve İslam’danmış gibi lanse edilen problemleri de getirmiştir. Bunların başında riya ve gösteriş gelmektedir. Kariyer sahibi ehli ilim erbapları, hadis külliyatını inceleyerek bunlara kıymetin küçük alametleri demişlerdir. Kısaca göz atacak olursak şu örnekler karşımıza çıkar. 1-) Kuran altın yaldızlı süslemelerle yazılır. İnsanlar onu birbirlerine gösterirler. Ancak onun hükümleriyle amel etmeye gelince onu yapmazlar ve ona uymazlar. 2-) İnsanlar bazı ibadetleri zahireni(gösteriş için) yaparlar. 3-) İstişare ehil olan ilim adamlarıyla alimlerle değil yeterli olmayan kişilerle yapılır. 4-) Gerçek ilim adamları, alimler dururken yetersiz çocuk yaştaki kişiler minbere çıkar hutbe okurlar. 5-) Hristiyanların kiliselerini ve Yahudilerin de havralarını süslediği gibi, mescitler ve camiler de süslenir. 6-) Minberler, minareler uzun yapılır; cami ve mescitte saf çok olur. Ancak saf tutan adamların kalpleri biri birine buğuz eder olduğu halde safta dururlar. 7-) Mescitlerin süslenmesi övünmek ve gösteriş riya için yapılır. Rekabet ön plana çıkar. 8-) Mescitlerde ve camilerde müdavim cemaatin sayısı azalır. 9-) Saflar dağınık olur. Dilleri ve arzuları başka başkadır. Söyledikleri ile için dekiler farklıdır. Halbuki Müslüman’ın hedefi ortaktır. 10-) İnsanların çoğu hak ve hakikat olan şeyleri inkar ederler. Doğruda olsa işlerine gelmeyenleri kabul etmezler.
Kıymetli okuyucularım, Müslüman adam modeli “Kuran ve sahih sünnetin” tarif ettiği modeldir. O modelde fitne, fesat, gösteriş hastalığı, lazımcılık, kin, garez, adaletsizlik, hakka tecavüz, haksızlık karşısında susmak, ahlak buhranlarına göz yummak gibi kötü ve çirkin davranışlara yer yoktur. Bu bağlamda İmam-ı Azam bizlere modeldir. Ölümü hücrede olmuştur. Hak ve hakikat uğruna İbrahim Ethem Hazretleri tahtını terk etmiştir. Günümüz demiyorum, daha doğrusu diyemiyorum. Çağımızın hatta asırlardan beri “İslam Alemi” perişanlıktan kurtulamamıştır. Birbirini boğazlamakla meşgul olmuştur. Belki de veda haccında Allah Resulü(s.a) Kabe’nin kapısındaki halkayı tutarak, “Ey insanlar size kıyamet alametlerini haber vereyim mi?” buyurduğunda; “Ver Allah’ın Resulü” denilince peygamberimiz, “Namaz zayi olur, nefis emrederse insanlar onu yapar. Hürmet ilme değil mala, makam ve mevkiye yapılan” buyurmuştur. Yalan konuşan adama inanılır doğru konuşan adam yalanlanır” buyurmuştur.