SON DAKİKA
Hava Durumu

ÜRETİM VE MİLLİ TARIM KAYNAKLARI

Yazının Giriş Tarihi: 15.03.2022 14:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.03.2022 14:39
Kıymetli okuyucularım
Üretim, meşru ölçüler içinde helal ve haram kurallarına uyarak verimli toprakların işlenmesi insanlara faydalı olunması demektir. Üretimde emek, tabiat, teşebbüs ve sermayeye ihtiyaç vardır. Tabiat insan eliyle meydana gelmemiştir. Onu yaratan Allah'tır. İnsana düşen görev ve sorumluluk ise onu tahrip etmek perişan kılmak değildir. Bilakis yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden istifade ederek faydalanarak onu imar etmektir. Bunun içinde insana düşen bir görev tarım yapmaktır. "Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır" mesajı Bakara Suresi Ayet 284. çok nettir. Başta insanlar olmak üzere bütün canlılar bu alemden yararlanırlar. Ancak insanoğlu tabiatı doğayı istismar ederek ekonomik hayata ulaşmak yarışında diğer canlılardan farklıdır. İnsanların tasarrufuna verilen dünya yine insan tarafından kullanılmaz hale getirilmektedir. "Yeryüzünü sizin için bir döşek gökyüzünü bir bina yaptı. O gökten su indirip onunla türlü türlü semerelerden (Meyveler ve ekinlerden) size rızık çıkardı." Bakara Suresi ayet 22. yine Bakara Suresi'nin 164. ayetinde Rabbimiz, "Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde insanlara yarar (faydalı) şeyleri, denizde taşıyan gemilerde Allah'ın yukarıdan indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, debrenen her hayvanı orada üretip yaymasında, gök ve yer arasında, boynu eğmiş rüzgarı ve bulutları evirip çevirmesinde aklı olan bir kavim (bir millet) için nice ayetler (nice deliller) vardır" bulunmaktadır.

Kıymetli okuyucularım
Enerjisi ile madenleri ile hayvanları ile bitkileri, havası ve suyu ile tabiatın tamamı insanın hizmetinde ve emrindedir. İnsanoğlu israf etmeden var olanları kendisi ve toplum için faydalı hale getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün vazgeçilmez şartı ise hiç kuşkusuz üretimdir. Üretimin birinci derecede ve ilk sıradaki teşebbüsü yani açılımı mutlaka tarım olmalıdır. Tarım da etrafında fırtınalar koparılan adına da sermaye denilen ve belli bir sınıfın tekeline ve insafına bırakılmadan yapılmalıdır. Bunun adı da milli tarımdır. Milli olmayan ve kapitalistlerin (sermaye sınıfının) tek eline bırakılan tarım ve tabiri caizse avcıların elinde kalmış demektir. Tarımın asıl sahibi ve yetkilisi olan çiftçilerimiz imal edilirse, sanayi ile meşgul kişiler hayvancılığa ve tarıma yönelirse o toplumda tehlike çanları ötmeye başlar. Son yıllarda Türkiye'nin problemi bu gaflet olmuştur. Dünyada kendisine yeten ve dışarı ürün satan bir ülke iken yanlış politikalar yüzünden dışarıya muhtaç bir ülke durumuna geldik. Buğday, mısır, ayçiçeği, pamuk, pirinç ve şeker pancarı gibi ürünlerde sınıfta kaldık. Gıda ürünleri üzerinde bir takım oyunlar oynanıyorsa, karaborsası stokçuluk, fiyat artışları ve bazı endişeler varsa tek sebebi milli tarımdan uzaklaşıp milli üretimi terk edip böyle hayati bir meseleyi şahısların ve özel kişilerin insafına terk etmedendir. Kağıt banknot ve madeni paralar sofrada yenmez bilmem anlatabildim mi?
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.