Kıymetli okuyucularım
"Hiç bir kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir" buyuran Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) üretimin ve çalışmanın önemine dikkat çekmiştir. Ayrıca başkalarına muhtaç olmamak, el avuç açmamak için dağda odun toplamak olsa bile çalışmanın lüzumunu belirtmiştir. Rabbimiz geceye istirahat dinlenme, gündüzü ise geçim temini için yarattığını bildirmiştir. Bu kutsal mesajlar ışığında ister üretim yaparak ister ticaret yaparak helal kazanma yolları fert ve toplum için çok zorunludur. Toplumun gelişmesi ve refah payının yükselmesi için gerekli ortamı hazırlamak ve üretime katkı sağlamak şarttır. Bu bağlamda dinimizi ve İslam'ın tavsiye ettiği ve aldığı asıl tedbir becerisi olan donanımlı insandır. O yüzdendir ki Medine'de nazil olan (inen) ayetlerde daha çok hukuki, iktisadi, sosyal konular ön plandadır ve yoğundur.
Kıymetli okuyucularım
Üretimin önemi ile ilgili olarak ahlak kitaplarında yer alan birçok bilgiler vardır. Özellikle gelecek işi insanların düşüncelerini ve projelerini 'Geniş Emel' şeklinde isimlendirilen Maverdi, daha iyi bir gelecek daha mutlu bir ülke ve toplum projesi olduğunu belirtmiştir. Şanlı Peygamberimiz (s.a.v), "Emel ümmetine Allah'ın bir rahmetidir" buyurmuştur. Elbette burada emel ile hayal arasındaki farkı ayırt etmek gerekir. Emel sebeplere sarılmaktır. Hayal ise boş kuruntularla avunmaktadır. Unutmamamız gereken gerçek şudur. Her nesil bir sonraki nesle Bir önceki nesilden aldığından daha gelişmiş daha huzurlu ve mutlu daha bakımlı bir ülke bırakmalıdır. Böylece zaman geçtikçe ülke daha düzenli daha mamur hale gelir. Üretimin artmasıyla bolluk ve refah iyileşecektir. Böylece toplum ilişkileri düzelecek, dengeli gelir dağılımı yaygınlaşacaktır. Fakirlerin ve yoksulların (gelir giderlerini karşılayamayanlar) imkanları zenginleri kıskanmayacak hale gelecektir. Geçim bolluğu olacaktır.
Kıymetli okuyucularım
Üretim sermaye sahibi, kapitalist zihniyetli kişilerin tekelinde olmamalıdır. Bilhassa tarım çiftçilik tabana yayılmalıdır. Milli tarım törpülenerek bilinçli şekilde zayıflatılırsa ithalat cambazları devreye girecektir. Bu şekilde hem toplum hem devlet sonra düşecektir. Bunun da tahribatı büyük olacaktır. Dünyada kendisine yeten ülkelerden birisi iken, tarımda dışarı bağımlı hale gelmemiz düşündürücüdür. Telafisi için hatadan dönülmelidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
ÜRETİM, TÜKETİM, ÇALIŞMAK VE KAZANMAK
"Hiç bir kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir" buyuran Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) üretimin ve çalışmanın önemine dikkat çekmiştir. Ayrıca başkalarına muhtaç olmamak, el avuç açmamak için dağda odun toplamak olsa bile çalışmanın lüzumunu belirtmiştir. Rabbimiz geceye istirahat dinlenme, gündüzü ise geçim temini için yarattığını bildirmiştir. Bu kutsal mesajlar ışığında ister üretim yaparak ister ticaret yaparak helal kazanma yolları fert ve toplum için çok zorunludur. Toplumun gelişmesi ve refah payının yükselmesi için gerekli ortamı hazırlamak ve üretime katkı sağlamak şarttır. Bu bağlamda dinimizi ve İslam'ın tavsiye ettiği ve aldığı asıl tedbir becerisi olan donanımlı insandır. O yüzdendir ki Medine'de nazil olan (inen) ayetlerde daha çok hukuki, iktisadi, sosyal konular ön plandadır ve yoğundur.
Kıymetli okuyucularım
Üretimin önemi ile ilgili olarak ahlak kitaplarında yer alan birçok bilgiler vardır. Özellikle gelecek işi insanların düşüncelerini ve projelerini 'Geniş Emel' şeklinde isimlendirilen Maverdi, daha iyi bir gelecek daha mutlu bir ülke ve toplum projesi olduğunu belirtmiştir. Şanlı Peygamberimiz (s.a.v), "Emel ümmetine Allah'ın bir rahmetidir" buyurmuştur. Elbette burada emel ile hayal arasındaki farkı ayırt etmek gerekir. Emel sebeplere sarılmaktır. Hayal ise boş kuruntularla avunmaktadır. Unutmamamız gereken gerçek şudur. Her nesil bir sonraki nesle Bir önceki nesilden aldığından daha gelişmiş daha huzurlu ve mutlu daha bakımlı bir ülke bırakmalıdır. Böylece zaman geçtikçe ülke daha düzenli daha mamur hale gelir. Üretimin artmasıyla bolluk ve refah iyileşecektir. Böylece toplum ilişkileri düzelecek, dengeli gelir dağılımı yaygınlaşacaktır. Fakirlerin ve yoksulların (gelir giderlerini karşılayamayanlar) imkanları zenginleri kıskanmayacak hale gelecektir. Geçim bolluğu olacaktır.
Kıymetli okuyucularım
Üretim sermaye sahibi, kapitalist zihniyetli kişilerin tekelinde olmamalıdır. Bilhassa tarım çiftçilik tabana yayılmalıdır. Milli tarım törpülenerek bilinçli şekilde zayıflatılırsa ithalat cambazları devreye girecektir. Bu şekilde hem toplum hem devlet sonra düşecektir. Bunun da tahribatı büyük olacaktır. Dünyada kendisine yeten ülkelerden birisi iken, tarımda dışarı bağımlı hale gelmemiz düşündürücüdür. Telafisi için hatadan dönülmelidir.