Sevgili kardeşlerim. Umrenin sözlük anlamı: Ziyaret etmek, uzun ömürlü olmak, evi mamur etmek, bir yerde ikamet etmek, korumak, malı çok olmak ve Allah’a kulluk etmek anlamlarını taşır. Ayrıca bir haç terimi olan UMRE, belirli bir zamana bağlı olma mecburiyeti olmadan İhrama girip tavaf ve say yaptıktan sonra, tıraş olup ihramdan çıkarak yapılan bir ibadettir. Hac ibadetinden farkı ise bir zamanla sınırlı olmaması, Arafat ve Müzdelife vakfesi ile kurban kesme ve şeytan taşlama görevlerinin bulunmamasıdır. Bu itibarla umreye ‘’ haccı asgar’’ küçük hac denir. Umrenin hükmüne gelince ‘’ Müslüman’ın ömründe bir defa umre yapması Hanefi ve Maliki mezheplerine göre MÜEKKED sünnettir. Şafi ve Hambeli mezheplerine göre ise FARZ dır. Hanefi ulemasından birçoğu Umrenin Vitir namazı, kurban ve fıtır sadakası gibi vacip olduğu görüşündedirler. Umrenin hükmü konusunda Bakara suresinin 196. Ayetindeki ‘’ Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın’’ mealindeki emir dikkate alınmalıdır. Ayrıca HZ. Aişe annemizden rivayet edilen şu hadis çok önemlidir. ‘’Ey Allah’ın elçisi. Kadınların cinayet yapması gerekli midir ‘’ sorusuna, şanlı peygamberimizin cevabı şu olmuştur.’’ Evet onlara(hanımlara) içinde savaş bulunmayan cihat(yani) Hac ve Umre gereklidir’’ buyurmuştur. Ayrıca sahabeden birisi ‘’ Ey Allahın elçisi babam ihtiyar bir insandır. Ne hac ve umre, nede yolculuk yapmaya güçleri yoktur. Ne yapması gerekir diye sorduğunda Allah resulü ‘’ Babanın yerine sen hac ve umre görevi yap ‘’ buyurmuştur. Ayrıca ‘’ Hac farz, umre nafile bir ibadettir’’ emri bu gerçeği ifade etmektedir. Burada umrenin fıkhi detaylarını anlatacak değilim. Ancak bazı arkadaşlarımızın, daha doğrucu hac ve umre organizasyonu yapanların kimilerinin hizmetteki kusurları yüzüne vurulduğu zaman’’ ben buraya ibadet etmeye gelmiyorum bu işin ticaretini yapıyorum’’ şeklindeki ifadeleri son derece üzücüdür. Yolculu, otel, yemek ve ziyaretteki eksiklikler yüze vurulduğu zaman böyle bir savunmanın ahlaki ve etik olduğuna inanmıyorum. Gönül ister ki bu mukaddes ortamlara pasaportsuz gidelim. Bu ibadetler ticarete dökülmesin. Amma gelinen noktada başta diyanet işleri başkanlığımız olmak kaydıyla belki yüzlerce alt ve üst acenteler, turizm şirketleri bu işin ticaretini yapıyorlar. O halde hacı ve umreci adaylarımıza düşen görev sözde sadakat ve doğruluğa önem veren, hizmetlerde kusur etmeyen, işinin ehli olanları tercih etmeleri gerekmektedir. Aynı delikten devamlı ayağımızı sokturmak doğru değildir. Tenkit yerine ‘’ tedbir’’ önemlidir.