SON DAKİKA
Hava Durumu

Ucuz enerji bu ise Allah pahalısından korusun

Yazının Giriş Tarihi: 26.11.2017 21:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.11.2017 21:56
Sevgili okuyucularım.
Hiçbir cemiyet ve hiçbir toplum kapitalist, belli bir fert, belli bir birim veya belli bir müessesenin fonksiyonunu kötüye kullanmasına bilebile rıza göstermez ve evet demez. Birileri çok para kazansın mantığı ile binlerce hatta milyonlarca insanın mağdur edilmesi akla, mantığa ve vicdanlara, daha doğrusu adalete ters düşer. İktidara gelen siyasi yapılanmalar “Hantal’’ kurumların daha etkin, daha verimli olması için “özelleştirmeyi” hep ön plana atmışlar ve birçoğunu gerçekleştirmişlerdir. Bunun sebebi daha ucuz ve daha kaliteli hizmet mantığıdır. Ancak gelinen nokta hiçte rahatlamamızı sağlamamıştır. Neden bu sitemim derseniz arz edeyim: “Limak Enerji” (Uludağ Elektrik) olarak her ay elimize ulaşan “Elektrik Faturasını” incelemek istedim. Bakınız manzara nasıl. Enerji bedeli tam 34. 85 TL. Yani takriben 35 Lira. Ama faturanın tamamı ne garip bir iş ise 66 Lira. Yani tam 31 lira 15 kr vergi ödüyoruz. Bu vergileri anlamakta zorluk çekiyoruz. Neden mi? Dağıtım bedeli 18 lira 66 kuruş. Enerji fonu 0. 35 kuruş. TRT payı 0. 70 kuruş. Ben BTV nin anlamını bilemedim. Bu arada anlamadığım ifadeler: Önceki yuvarlama 0. 93, güncel yuvarlama 0.50, KDV matrahı 56. 30, KDV 10. 13, fatura tutarı 66.
Tüketici vatandaş olarak soruyorum. Benden veya benim gibi binlerce aboneden her ay kesilen 31 lira 15 kuruşun yasal tutanağı nedir? Dağıtım bedeli denilen şeyin hükmü nedir? Herhalde dağıtılmasa bu elektrik olduğu yerde kalır. Santraller kendi kendini aydınlatır. Tabi ki dağıtılacak. Peki, enerji fonu nedir? Vergi neye karşılık alınıyor? TRT payı alıyorsunuz. Ne yazık ki RTÜK denilen kurum Müslüman Türk Milletinin milli ve manevi değerlerini koruyamıyor.
Bütün bunlar bir tarafa özelleştirilen hiçbir kurumda daha ucuz ve daha kaliteli hizmet Türk Milleti göremedi. Şu hakikatle yazımı bitiriyorum. “Meclisler, hükümetler, mahkemeler, basın ve yayın organları, partiler, sendikalar, dernekler, mektepler, şirketler, kooperatifler, teşebbüsler, hükmi ve gerçek şahsiyetler… Eğer cemiyette, toplumda sahiden itibar görmek, sevilmek ve tutulmak istiyorlarsa milli ve muasır ihtiyaçlara gerçekten cevap vermeye çalışan (adil) ahlak ve dürüstlük (fazilete) bağlı olarak hareket eden müessese ve şahıslar olmalıdırlar. Aksi halde yıkılıp giderler. (Bakınız Merhum Cennet Mekân Ahmet Arvasi. Türk İslam Ülküsü c1 sayfa 170)
Sonuç olarak birileri daha zengin olsun diye binleri, milyonları ağlatmanın ahlaki, vicdani, hukuki ve toplumsal boyutu yoktur.  
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.