Abbasilerle birlikte İslam devletinin iç ve dış politikasında önemli değişiklikler olmuştur. Evvela Emevi hanedanın takip ettiği ‘’Arapçı’’ politika terk edilmiş ve onun yerini Müslüman olan herkese eşit haklar tanınması almıştır. Arap olmayan unsurlar devletin yüksek makamlarına gelmişlerdir.Vezirlik makamı ve sivil askeri kadrolarda İranlılar söz sahibi olmuşlardır. Bunların ovasında az sayıda Türklerde vardır. Tarhun el can mal ve Muhammed b. Sül bunlardır. Türklerin devlet içindeki nüfusları gittikçe artmıştır.Halife Ebu Cafer El Mansur Türklerin ilk defa askeri birliklerin arasına almıştır. Halife Harun Reşit ise muhafaza birliğinin tamamını Türklerden meydana getirmiştir. Ayrıca Harun Reşit yeniden tahkim ve tanzim yaptığı Bizans hududuna yerleştirilen gönüller arasında Türklerinde bulunduğu ve bazı şehirlerin savunma görevini ve yönetimini Ebusüleym Ferecel Hadim el Türkiye verdiği bilinmektedir. Harun Reşidin ölümünden sonra 809 tarihinde oğulları arasında başlayan hilafet mücadelesi ve takip eden yıllarda el memun devlet kadrolarında büyük değişiklikler yapmıştır. Horasan valiliği sırasında yakınan tanıdığı Türklerin askeri kabiliyet ve devlet idaresindeki tecrübelerin sayesinde İslam imparatorluğundaki başlığı rahatlıkla doldurabileceklerini bildiği için, halifeliğinin son yıllarında düzenli şekilde Türk ülkelerinden ve Türk boylarında ücretli asker getirmiştir. Bunların sonları Bağdat’ta 18 bini bulmuştur. İşte Bizans’a yapılan seferlerde Türklerin hilafet ordusunda çekirdeği oluşturduğu bellidir. Ordunun kumanda hayatında el Afşin, el-Türk Boğa el-kabir, Hakan Urtuç, gibi Türklerden meydana geldiği açıktır. Not: Burada bir yorum yapmak istiyorum.Türk milleti Tarih boya İslamın hizmetkarı olmuştur. Soyunda ve sopundan atananlar bunlardan habersizdir. Türklüğü ırkçılık olarak gören tarih şuurundan yoksun tiplerin ve yalancı tarihin kölesi olanların takriben 1115 yıllık Müslüman Türk tarihinin inkarları düşündürücüdür. Konularla alakalı olarak ‘’İslam ansiklopedilerinin ve kaynak eserlerin incelenmesi önemlidir. En azından tarihi çeviri, nal sesi, kısrak sesi bunlar’’ marşını bile okumaktan hicap neresine bakalım ki. Mukaddes dinimiz, bile bu Safalar’’ Arap dini, Emevi anlayışının’’ tekeline bırakmışlardır. Hala da aynı kafalar devam ediyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
TÜRKLERİN İSLAMİYETE HİZMETLERİ