SON DAKİKA
Hava Durumu

TÜRKİYE NASIL BOCALAMAYA BAŞLADI

Yazının Giriş Tarihi: 23.09.2018 21:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.09.2018 21:49
Kanunlara riayet edilmeyen, uyulmayan bir devlette istikrar olmaz. Osmanlı Devleti’nde ilk zamanlar Kuran-ı Kerim’in hükümleri ve imparatorluğun kanunlarının geçerli olduğu bilinmektedir. Bu yolla devlet daima güçlenmiş ve büyümüştür. Bu itibarla bütün halk zenginlik ve rahatlık içinde yaşamıştır. Ancak son 300 yıldan beri peş peşe gelen zıtlıklar, terslikler ve çeşitli sebeplerle kutsal kanunlara uyulmaması geçmişin sağlam ve güçlü durumunu zaafa uğratmıştır. Kanunların yerini torpil, rüşvet ve iltimas almıştır. Padişah fermanları, çıkarılan emir ve talimatlar hiçe sayılmıştır. Gizli bir el ve gizli bir icraat devleti ve halkı perişan etmiştir. Fonksiyon ve beceri sahibi kişilerin etrafını saran entrika cambazları istikrarsızlık ve düzensizliğin kaynağı olmuşlardır. Mevki ne kadar yüksekse entrika ve ihanette o kadar keşif ve amansız olmuştur. Saray adeta bir labirent halini almıştır. Sözde ateşli partizanlar bile mesai arkadaşlarının ayaklarını kaydırmak için adeta düşman kesilmişlerdir. İktidar minaresinin tepesindeki bir kişilik yere çıkmak için onu düşürmenin yolları aranmıştır. Misal vermek gerekirse “Köstebek karanlıkta ve sessiz çalışır, ama hedefine varır. Kaplumbağa ağır ilerler ama asla geri adım atmaz. Sonunda dağın tepesine varır. Akrep iğnesini gizler, düşmanını öldürünceye kadar sakin ve zararsız bir böcek görünümündedir. Tabir-i caizse vahşi ve zehirli hayvanlar alemini hatırlamadan edemiyorum. Bu ihanetlerin sonunda Osmanlı yıkılmıştır. Yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak köstebekler, akrepler boş durmamışlardır. Rahmetli Mustafa Kemal Atatürk bu bağlamda köstebekleri de, kaplumbağaları da, zehirli akrepleri ve diğer yırtıcı hayvanları da sezdiği an devre dışı bırakmasını bilmiştir. Onun vefatından sonra iktidar kavgaları hızlanmış, kanunlara uyum terk edilmiş, herkes cep doldurma sevdasına düşmüştür. Hatta bazı bakanların adı ve unvanları kullanılarak gümrüklerde nice çakallar zengin olmuştur. Vezir olması gereken adalet, rezil olmuştur. Nice tüccar bozuntuları ağaç yongalarını ihracat malı göstererek devletten para yemiş, yetimlerin yoksulların hakkına tecavüz etmişlerdir. Nice siyasetçiler bir gecede zengin olmuşlardır. 70 sente muhtaç denilen ülke bir iktidar değişmesiyle adeta bolluğa kavuşmuştur. Şimdi kara toprağın altında hesap gününü bekliyorlar. İşte hem Osmanlı, hem Türkiye Cumhuriyeti böyle bocalamaya başlamıştır.
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.