Sevgili okuyucularım. Her cuma günü ve bayram, adını sıkça duyarız. Toplanılan yardımların hesabı ne kadar bizim bilmemiz zaten mümkün değil. Merak ettiğim ve sormak istediğim meseleler şunlardır:
Bu vakfın milletten topladığı yardımlar ve diğer bağışlarla yaptırılan yurtlar var. Bu yurtlarda kalmak isteyen öğrencilerden talep edilen aylık para 800 liradır. Aynı şekilde vakıf bünyesinde açılan misafirhaneler var. Buralar da geceliği 50 lira. Muadil öğretmen evleri, polis misafirhaneleri çok daha ucuz. Şimdi soruyorum. Siz il ve ilçe müftülerini, imam hatip ve müezzinlerimizi devreye sokarak toplanılan paralarla yaptırdığınız bu sosyal müesseseler nasıl oluyor da personelden rant elde edilecek şekilde kullanılıyor?
Bu yurtlar neyle yapıldı? Buralarda hangi fakir fukaranın çocukları barındırılıyor cevap verebilir misiniz? Yurt dışında DİTİP adıyla faaliyet gösteren bu vakfın Almanya Hollanda, Fransa, Belçika, Avusturya, Avustralya ve diğer ülkelerdeki Müslümanlar’dan toplanılan fitre ve zekatların hesabı acaba ne kadar? Hac ve umreden her yıl elde edilen binlerce dolar, Euro ve Türk Lirası’nın trilyonlara varan tutarlarının hesabı hiç soruldu mu? Özel okullarda, yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelerde tavassutla kaç tane bürokratın evlatları okudu ve okutturuluyor? Sahip olunan gayrimenkullerin hesabı hiç gündeme geldi mi? Müftülüklerdeki beyaz plakaların yanında vakıf kanalıyla alınan otoların hangi hizmette ve kimlerin emrinde olduğu biliniyor mu? Binbir uğraş ve gayretle yaptırılan site ve lojmanlarda kimler oturuyor? Para toplattırılan imam ve müezzin kardeşlerimiz bu imkanlardan hiç istifade ediyor mu? Müftülüğün döneminde sadece Marmara Ereğlisi’ndeki sitede 7 tane lojman, bir misafirhane, iki derslik Kur’an kursu, 6 kişilik modern morg, gasilhane, Emlak Konutları’nın arkasında bulunan Şehit Dudayev Camii ve lojmanı, yeni çiftlikteki taşınmazlar ve benzerleri. Şimdi bu mülkler yapılırken toplanılan yardımlar hep Allah rızası diyerek elde edildi. Ancak müftülüklere döşenen halılar, yaptırılan lüks dolaplar ve diğer aksesuarların hangisinde Allah rızası var diye merak ediyorum. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanlarımıza bu meseleler aktarıldığında, “Siyasi afaroz yemek istemiyorum. Ben Diyanet’ten gelen her yazıyı imzalarım” diyen Hüsamettin Özkan’ın sözünü unutmuyorum. Bir kez olsun bu vakfın denetlenmesi ve millete hesap verilmesi gerekmiyor mu? Lüzumuna çok inandığım bu kurumun millet gözünde daha fazla yıpranmaması için ve Allah için gerekli incelemelerin yapılıp, dudak uçuklatan maddi imkanların açıklanmasının lüzumuna inanıyorum. Sayın Devlet Bakanı Numan Kurtulmuş Bey’in konuya duyarlı olacağına inanıyorum. Toprağın altındaki hesaplar asla unutulmamalı. İmanın gereği ve adaletin gereği neyse yapılmalıdır. 90 bin kişilik Hac organizasyonundan elde edilen gelir nedir?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Türkiye Diyanet Vakfı nereye koşuyor?
Bu vakfın milletten topladığı yardımlar ve diğer bağışlarla yaptırılan yurtlar var. Bu yurtlarda kalmak isteyen öğrencilerden talep edilen aylık para 800 liradır. Aynı şekilde vakıf bünyesinde açılan misafirhaneler var. Buralar da geceliği 50 lira. Muadil öğretmen evleri, polis misafirhaneleri çok daha ucuz. Şimdi soruyorum. Siz il ve ilçe müftülerini, imam hatip ve müezzinlerimizi devreye sokarak toplanılan paralarla yaptırdığınız bu sosyal müesseseler nasıl oluyor da personelden rant elde edilecek şekilde kullanılıyor?
Bu yurtlar neyle yapıldı? Buralarda hangi fakir fukaranın çocukları barındırılıyor cevap verebilir misiniz? Yurt dışında DİTİP adıyla faaliyet gösteren bu vakfın Almanya Hollanda, Fransa, Belçika, Avusturya, Avustralya ve diğer ülkelerdeki Müslümanlar’dan toplanılan fitre ve zekatların hesabı acaba ne kadar? Hac ve umreden her yıl elde edilen binlerce dolar, Euro ve Türk Lirası’nın trilyonlara varan tutarlarının hesabı hiç soruldu mu? Özel okullarda, yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelerde tavassutla kaç tane bürokratın evlatları okudu ve okutturuluyor? Sahip olunan gayrimenkullerin hesabı hiç gündeme geldi mi? Müftülüklerdeki beyaz plakaların yanında vakıf kanalıyla alınan otoların hangi hizmette ve kimlerin emrinde olduğu biliniyor mu? Binbir uğraş ve gayretle yaptırılan site ve lojmanlarda kimler oturuyor? Para toplattırılan imam ve müezzin kardeşlerimiz bu imkanlardan hiç istifade ediyor mu? Müftülüğün döneminde sadece Marmara Ereğlisi’ndeki sitede 7 tane lojman, bir misafirhane, iki derslik Kur’an kursu, 6 kişilik modern morg, gasilhane, Emlak Konutları’nın arkasında bulunan Şehit Dudayev Camii ve lojmanı, yeni çiftlikteki taşınmazlar ve benzerleri. Şimdi bu mülkler yapılırken toplanılan yardımlar hep Allah rızası diyerek elde edildi. Ancak müftülüklere döşenen halılar, yaptırılan lüks dolaplar ve diğer aksesuarların hangisinde Allah rızası var diye merak ediyorum. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanlarımıza bu meseleler aktarıldığında, “Siyasi afaroz yemek istemiyorum. Ben Diyanet’ten gelen her yazıyı imzalarım” diyen Hüsamettin Özkan’ın sözünü unutmuyorum. Bir kez olsun bu vakfın denetlenmesi ve millete hesap verilmesi gerekmiyor mu? Lüzumuna çok inandığım bu kurumun millet gözünde daha fazla yıpranmaması için ve Allah için gerekli incelemelerin yapılıp, dudak uçuklatan maddi imkanların açıklanmasının lüzumuna inanıyorum. Sayın Devlet Bakanı Numan Kurtulmuş Bey’in konuya duyarlı olacağına inanıyorum. Toprağın altındaki hesaplar asla unutulmamalı. İmanın gereği ve adaletin gereği neyse yapılmalıdır. 90 bin kişilik Hac organizasyonundan elde edilen gelir nedir?