Türkiye'deki yıkıcı ve irticai unsurlar yurtiçindeki faaliyetlerine paralel olarak yurtdışında da çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Hala da sürdürmeye devam etmektedirler. Özellikle yurtiçindeki faaliyetleri kanuni ve hukuki takibattan korunabilmek amacıyla değişik isimler altında sözde yasal dernekler kurmak ve oluşturmak yollarına başvurmuşlardır. Çoğu kez bu dernekler belli sayıya ulaşınca federasyon olma yolunu seçmişlerdir. Ayrıca güya mistik amaç taşıyan ve bir tarikat şeyhinin etrafında toplanan, organik ve resmi bir yapısı mevcutta olmayan bu kesimler, şeyh ve şeyhin vekilleri vasıtasıyla yurt sathında mürit edinme yöntemleriyle kapalı bir şekilde örgütlenmektedirler. Bu kesimlerin dikkate şayan bir oy potansiyeli olduğu için çok kere siyasi otoriteler tarafından korunmuşlardır. Bunların çoğu cennet pazarlayarak ve dinimizi istismar ederek, ekonomik anlamda ise bol ve cömert destekler görerek potansiyellerini daima yükseltmişlerdir. İşin garibi ise bunların tamamı diyanete karşıdırlar. Bir kısmı kapalı, bir kısmı açık olarak bu cüretlerini devam ettirmişlerdir. Devletimizin ilgili birimlerinin konularla alakalı raporları gündeme alınmamıştır. Hem istihbarat hem de siyasi şube raporlarının binlercesi arşivlerde mevcuttur. Bunların yanında Bahailik, Yehova Şahitleri, Hizb-ut Tahrir gibi daha nice örgütler vardır. Bu arada bir gerçeği bilmek lazımdır. mesela Yehova Şahitleri'nin kurucusu olan Charles Taze Russell 1852 yılında Amerikan Pensilvanya eyaletinde doğmuştur. Yehova Şahitleri'nin merkezi New York'tadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hatta bütün dünya devletlerinin sosyal ve siyasi yapısını değiştirerek dini bir krallık kurma amacını gütmektedir. İnançları tamamen batıldır. Yehova Şahitleri bayrak, milli marş, vatan-millet gibi mefhumları kabul etmezler. Askerliğe karşıdırlar. Asla askerlik yapmak istemezler. Şayet askerlik yaparlarsa ellerine silah almak istemezler. Bu çok zararlı olan sözde dini akımın özellikle gayrimüslim vatandaşlar arasında yayılması ve ilgi görmesi milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyeceği, devlet güvenliğimizi sarsıcı olduğu bilinmelidir. Bu hainler özellikle kitap, dergi, broşür gibi iletişimin vasıtaları ile Yahudiliğin faal olarak propagandasını yapmaktadırlar.
Yurdumuzda adli mercilere başvurarak bazı vatandaşların nüfus cüzdanına Ermeni kelimesini sildirerek 'Hıristiyan' yazılmasını, mezhep hanesine de Yehova Şahidi yazılmasını talep etmeleri manidardır. Daha çok bulundukları iller sırasıyla İstanbul, Ankara, Hatay, İzmir, Sivas, Çankırı ve Zonguldak'tır. Burada bir not düşmek gerekirse bir dönem hutbederken 'Allah katında gerçek din İslam'dır' sözünün kaldırılması çalışmaları nasıl bir ihanete uğradığımızın açık delilidir. Netice itibarıyla Bahailik, Humeynicilik, Hizb-ut Tahrir, Müslüman Kardeşler ve Yehova Şahitleri kökü dışarıda ve dış tehdit odakları ile irtibatlı, zararlı dini cereyanlardır. (Bkz. Türk Anarşinin ve Terörün Sebepleri ve Hedefleri Sayfa 118-119-120-121)
DEVAM EDECEK...