Türk Tarihini ve Türk Medeniyetini sinsi şekilde eritmeye ve yok saymaya çalışan iç ve dış soysuz çömezlerin bilmesi gereken hakikatler vardır. Birincisi, Türkler Dünyanın en eski milletlerindendir. Takriben 50 Amerikan tarihine eşittir. İkincisi, Türkler Dünya tarihinde kendine has bir yer etmiş hiçbir dönem silinmemiştir. Üçüncüsü, Türkler ilmin, bilginin, adaletin, uygarlığın temelini oluşturmuş bir millettir. Dördüncüsü ve en önemlisi ise yüz yıllarca yüce dinimiz İslam’ın bayraktarlığını ve hamiliğini yapan bu asil milleti dandik entrikalarla yine İslam içinde eritmeye çalışmak kime, ya da kimlere hizmettir. Bunun amacı nedir. Bir insan hem Türk, hem Müslüman olamaz mı. Batıl olmasına rağmen dünyadaki Hristiyan İngilizler, Hristiyan Almanlar ve Hristiyan İtalyanlarla, Amerika’nın ve Rusya’nın Hristiyanları neden o çatı altında eritilmiyor, diye pratikte sormak mümkündür. Türkler kendilerine has tavır ve duruşları il İslam’ı yaymada, İslam ahlak ve faziletini yaşamada daima örnek olmuşlardır. Ayrıca Türk, İslam medeniyetinin, üç kıta başta olmak şartı ile Dünyaya taşıyıcısı olmuşlardır. Böyle bir milleti görmezlikten gelmek ya bilinçli bir ihanet, ya da Güneşi göremeyecek kadar kör olmak demektir. Türk insanını, Türk milletini, Dünya sahnesinden çıkarırsanız, Allah korusun medeniyet öksüz ve yetim kalır. Bunun böyle olmasını isteyenler zalimler ve de Dünyanın hainleridir. Bu necip millete barbar diye iftira atan alçaklar da barbarların ta kendileridir. Bu aymazlara, bu alçaklara vatan, millet, bayrak, ezan, din gibi kutsal kavramlar asla emanet edilmez. Bu alçaklar o değerlerle ancak dalga geçerler. Onlar Osman Gazi’yi de, Atatürk’ü de sevmezler