Kıymetli okuyucularım.
Bazı yorum ve açıklamalar bizlere fıkraları anımsatıyor. Mesela bir akıl hastasının taburcu olmak için son kontrolleri yapılmaktadır. İlgili doktoru son bir soru sorar "bana yarım kilo merhaba al desem ne dersin" deyince taburcu olmayı bekleyen akıl hastası "size deli derim doktor bey" der ve ekler, "olacak şey mi dediğiniz" deyince ilgili doktor sevinçle taburcu kağıdını imzalar. Hasta tam odasından çıkarken doktor sorar, "niçin deli dedim bana" diyince hasta cevap verir, "doktor bey merhaba kiloyla değil de metreyle satılır" der. Kıyaslamak gerekirse bizde de öyle akıllı ekonomistler var ki hayat pahalılığı ile enflasyonu birbirine karıştırıp ekonomiyi sağlıklı göstermedi maharetleri tartışılmaz.
İmam-ı Azam (r.a.) diyor ki: "konuşurken bağırıp çağırma. Lüzumsuz yere sesini yükseltme sakin ve ağırbaşlı ol.
Kıymetli okuyucularım.
Kendini kontrol et. Başkalarını gözet ki (küçük görme) ilmin ile hem dünyandan hem ahiretinden yararlanılsın. Eşyalarını (sırlarını) rastgele insanlara değil de güvendiğin kişilere teslim et. İşlerini de onlara gördür. Komşudan gördüğün bir ayıp emanettir. Onu saklayıp muhafaza et. Kimsenin sırrını kimseye söyleme." Laf ve söz ebesi tiplere ithaf olunur.
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim bir delinin oturmuş bir şeyler yazdığını görmüş. Merak edip sormuş “kolay gelsin ne yazıyorsun” demiş. Deli ”Mektup yazıyorum efendim” deyince doktor ”Ya öylemi kime yazıyorsun” diyince deli ”kendime” cevabını vermiş. Ah şu kapalı kutu mektuplar. Açılsa da millet içinde neler olduğunu öğrense.
Derler ki Nasrettin Hoca Timur’dan iyice bıkmış. Bir gün bezgin ve sinirli halde her şeyi göze alarak Timur’un huzuruna çıkar. Ve Timur’a hitaben “Bana bak Akşehir’den gidecek misin gitmeyecek misin” der. Timur şiddetle “Gitmeyeceğim ne olacak” deyince Hoca “Hiç sen gitmezsen ben kasabalıyı alıp buradan gideceğim” cevabını verir. Anlıyoruz ki nefret iyi bir şey değil.
Adamın biri sinemaya gitmiş gişeden bir bilet almış.İçeri girip dışarı çıkmış bir bilet daha almış.Aynı olay 5-6 defa tekrarlayınca gişe çalışanı sormuş. ”Yahu ağabey bu kaçıncı biletin” demiş. Adam “İçerde bir deli var biletlerimi durmadan yırtıyor” demiş. Vur abalıya cinsinden bir manzara. Aklıma aldatanlar ve aldananlar geliyor.