SON DAKİKA
Hava Durumu

TİCARET MALLARININ ZEKATI (9)

Yazının Giriş Tarihi: 21.05.2019 21:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.05.2019 21:20
Bakara Suresi’nin 267. ayetinde yüce Rabbimiz “Ey iman edenler, kazandıklarınızın temizlerinden ve sizin için yerden çıkardıklarımızdan infak edin (verin). Göz yummadan alamayacağınız adi, bayağı şeyleri (kendi beğendiklerinizi) vermeye kalkmayın. Bilin ki Allah (her türlü noksanlıklardan arınmış olarak) müstağnidir. Zengindir, övülmeye layıktır.” Buyrulmaktadır. Burada zikredilen kazandıklarınızın temizlerinden verin emri, İslam hukukçularının çoğuna göre “Ticari yolla elde ettiğiniz” mallardan zekat verin anlamında yorumlanmıştır. Şanlı peygamberimiz mübarek sözlerinde bunların uygulaması açıktır. Meşru anlamda faiz, karaborsa, gasp, hırsızlık, rüşvet ve benzerlerinin dışında kalan her tülü ticaret malından zekat vermek farzdır. Ticaret mallarının zekata tabi olması için ölçü altın ve gümüşün nisabı üzerindendir. Yani 80. 18 gram altın ya da 561.2 gram gümüşün karşılığı bir ticaret malının üzerinden bir yıl geçtiğinden itibaren zekatı verilmelidir. Günümüzde gümüş çok değer kaybettiği için ölçü olarak altını kabul etmek gereklidir. Hem banknot, hem de ticaret mallarında altını baz almak esastır. Ticaret mallarının zekatı sene sonuna göre maliyeti üzerinden hesap edilir. Bunların sayısı önemli değildir. Mesela giyim eşyaları, gıda ürünleri, inşaat malzemeleri, ve diğerleri ticaret maksadı ile elde bulunduruluyorsa hepsi hesap edilerek zekatı toparlanıp verilir. Mobilya ürünleri ve manifatura buna dahildir. Yol sonunda alacaklar da hesap edilerek hepsi toparlanıp, yüzde iki buçuk olarak zekatı ödenir. Bu da farzdır. Bu hesaplar yapılırken borçların çıkarılması lazımdır. Ancak ihtiyaç olmamasına rağmen borçlanayım diye fazladan bir şeyler alıp, zekattan kurtulma yollarına başvurmak haramdır. Unutmayalım ki Allah’ı aldatmaya asla gücümüz yetmez. O kalplerden geçenleri de bilir. Allah’ımızın bizim yapacaklarımıza asla ihtiyacı yoktur. Toprak ürünlerinin zekatı ise “Hasat gününden itibaren zekatlarını vermek yönündedir. Şanlı peygamberimiz “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak ürünlerinden onda bir, el emeği ile sulanan toprak ürünlerinden yirmide bir öşür (zekat) ödenir. Buyurmuştur. Günümüzde gübre, mazot, makine, tohum, ilaçlama, işçilik gibi girdilerin hesap edilmesi zaruri olmuştur. Bu bağlamda bir parantez açmak istiyorum. Milli tarım politikası noktasında yapılması gereken en önemli konu müslümanın hassasiyetidir. Elim keferesinden alınan tohumların, ilaçların, gübrelerin, daha sonra mermi olarak, bomba olarak Müslümanların başına yağdığı malumdur. Bu itibarla kendi tohumumuzu, kendi gübremizi, kendi ilacımızı kendimiz üretmeliyiz. Tercihimiz mutlaka yerli olmalıdır. Bu bağlamda sonuna kadar Müslüman Türk milliyetçisiyim. İthal hayranı çakmalara duyrulur.
DEVAM EDECEK 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.