Ansiklopedik bilgi olarak terör ve terörizmin tarifi şöyledir; “Siyasal, dinsel veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, resmi, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanılmasına terör denir.” Terör uygulayan organize gruplara terör örgütü, uygulayan şahıslara ise terörist dedir. Bu bağlamda değişik tanımlar vardır. Mesela; “Bir toplumda, bir grubun halkın huzurunu bozmak için, meydana getirdiği ortak korkulardır.” Çoğunlukla siyasal nedenlerle, halkın gözünü korkutmak ve halkı yıldırmak için dehşet metotlarını kullanmak böyledir. Dehşete düşürme, sürekli ve sistemli şiddet hareketleri, cinayet, patlamalarla, ağır silahlarla saldırı, ormanlık alanları yakma ve daha birçok yollarla milletin üzerinde korku uyandırmak, yıldırmak, sindirmek yoluyla siyasi bir amacı gerçekleştirmeye yönelik silahlı propaganda yöntemi olduğu her toplumda kabul görmektedir. Terör örgütleri, herhangi bir siyasal amaçla kurulmuş olsa da, daha sonra bunlara ek olarak yabancı istihbarat servislerinin, küresel güçlerin uşaklığını ve taşeronluğunu yaparlar. Çünkü bunların gayesi meşru değildir. Kendileri de zaten illegaldir. Devletler kendilerine karşı, bekaları ve varlık sebeplerine karşı olan bu terör odaklarına ve terör örgütlerine karşı asla müsamahakâr ve hoşgörülü olamazlar. Aslında hiç olmamalıdırlar. Terör örgütlerinin yaşamalarına izin verilemez.

Ancak Türkiye’de zaman zaman “Yürümekle sokaklar aşınmaz” diyen liderler çıkmıştır. Sokaklar ise aşınmıştır. Özellikle siyasi ikbal uğruna Türkiye’de teröre ve teröristlere tavizler verilmiştir. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde konu şöyle tanımlanmıştır; “Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem ayrıca sıkıntı veren durum, dert olarak tanımlanmaktadır.” Bakınız; “Fikri Atılbaz. Kutlu Sesleniş dergisi Sayfa; 46-47.Tarih 2013 - Sayı 97. 1978 Yılında Diyarbakır’da 27 Kasım günü Fis’de yapılan toplantıda PKK kurulmuştur. Bu toplantıda PKK’nın (Kürdistan İşçi Partisi) program taslağı kabul edilmiştir. Toplantı sonunda yayınlanan bildiride, Türkiye Cumhuriyet’i “Sömürgeci Ülke” olarak tanımlanmıştır, Doğu ve Güneydoğu Anadolu da “Sömürge” olarak nitelendirilmiştir. Aynı dergi 47.

DEVAM EDECEK