Kıymetli Okuyucularım
İslam literatüründe(anlayışında) tenasüh, ölüm sonrasında ruhun bir başka bedene girmek suretiyle yaşadığına yani ruh göçüne inanış anlamında kullanılır. Aynı kavram, batı terminolojisinde; aralarında ince anlam farkları bulunmakla birlikte reenkarnasyon gibi kelimelerle ifade edilmektedir. Ölümden sonra canlıların ruhlarının herhangi bir beden içerisinde yeniden yeryüzüne döndüğü inancının bedenden bağımsız olarak var olan ruhun ölümden sonra da mevcudiyetini(varlığını) devam ettirdiğini kanıtlamak endişesiyle ilkel kavimlerde ortaya çıktığı Eski Hint, Mısır, Yunan din ve kültürlerinin hemen hemen tamamında değişik biçimlerde de olsa bu inancın korunduğu söylenebilir. Hristiyanlığın aksine benzeri bir inanış Yahudilik’te de görülür. Ancak Ortodoks Yahudiler bu inanca açıkça karşıdırlar. Kuran ve sahih sünnette konuyla ilgili ayrıntılı bilgi mevcut değildir. Ancak hayat, ölüm ve ölüm ötesi hakkında yapılan açıklamalar tenasühün İslam’ın esaslarına ve inanç sistemine aykırı olduğunu, böyle bir inancın İslam dininde kabul edilemeyeceğini gösterir. Çünkü İslam’ın inanılmasını zaruri kıldığı ahiret alemi inancı ile tenasüh inancını bağdaştırmak mümkün değildir. Kur’an, sünnet ve icma ile(ortak görüş) sabit olduğuna göre İslam’ın inanılmasını farz kıldığı ahiret alemi İsrafil’in(yetkili melek) sura birinci üflemesiyle kıyamet kopacak ve evrenin kozmolojik düzeni bozulup dünyada yaşayan bütün canlı varlıkların aynı anda ölmesi meydana gelecektir. İsrafil’in sura ikinci defa üflemesiyle dünyada hayat sürmüş bütün insanların aynı anda ruhlu ve bedenli olarak dirilip dünyada yaptıklarından hesaba çekilmek üzere mahşer yerine sevk edilmeleri gerçekleşecektir. Hesap işleminden sonra herkes yaptığına göre ya cennete konulacak ya da cehenneme atılacaktır. Bu itibarla tenasüh inancının İslam’ın ahiret inancı ile bağdaşması mümkün değildir. Tenasüh inancı, Kuran ve sahih sünnetin ifade buyurduğu ahiret hayatını inkar ederek onun yerine ölenlerin ruhlarının bu dünyada başka bedenlere intikal ederek yaşamaya devam ettiklerini ve bunun böylece sürüp gideceğini iddia etmektedir. Kıyametin kopmasını ve ondan sonra yeniden başlayıp çeşitli safhalarda sürecek olan öbür alemi(ahireti) reddetmek kesinlikle yanlıştır. Ayrıca ilmi verileri ve fizik kurallarını da inkar etmektedir. Çünkü fizik kurallarına göre hareket eden her şey durmak zorundadır. Devamlı hareket halinde olan ve hızlı şekilde dönen dünyanın durması kıyamet olarak meydana gelecektir.

Kıymetli Okuyucularım
Kur’an- ı Kerim’de insanın dünya hayatına dönüş yapmak istediği ve iyi işler yapmayı arzuladığı ancak bu talebin kabul edilmediği ve ölen kimsenin ruhunun Berzah Alemi’nde beklediği, dirilene kadar orada kalacağı haber verilmiştir. Bak. Müminun Suresi-Ayet 100. Kıyametle beraber evrenin kozmolojik yapısı bozulacaktır. İnsanların ruhlu bedenli varlıklar olarak dirileceği ve yaptıklarından hesaba çekileceği  Yasin Suresi’nde 78-79, Kaf Suresi’nde 4, Zümer Suresi’nde 68. ayetlerde açık olarak haber verilmiştir. Tenasüh inancı ile ilgili bazı kişilerin kaynak bulmaya çalıtığı bilinmektedir.
DEVAM EDECEK…