SON DAKİKA
Hava Durumu

TEKRAR YAZIYORUM ÇÜNKÜ ENDİŞELİYİM

Yazının Giriş Tarihi: 24.11.2019 20:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.11.2019 20:40
Tarih 12 Şubat 2016 Cuma. Yenişehir Yörem Gazetesi’ndeki köşemde yazdığım makalede diyorum ki “Cumhuriyete düşman, Atatürk’e kör Kemal, deccal diyen rejim düşmanları, sivri uçlar ihanette birleşiyorlar. Bunlar idareciler tarafından dikkate alınmadı. Sokaklar yürümekle aşınmaz dendi. Gelinen noktada caddeler, yollar aşındı. Ocaklara ateş düştü. Analar, babalar ağladı. Bacılar dul, yavrular yetim kaldı. Kardeş kavgaları teşvik edildi. Yangına çırayla giden kuduz it sürülerinin sayıları arttı. Bunu fırsat bilen çakallar ovaya indi. Rüşvetler, torpiller, uyuşturucu kaçakçılığı, silah sevkiyatları çoğaldı. İlahı para alan “Mammon’un uşakları, kulları da çoğaldı. Mammon mitolojide para tanrısı bilinir. Tavşana kaç, tazıya tut diyen ikiyüzlü bukalemun, münafık tipler adam sayıldılar. Vatan sevdalıları dışlandı. Sözde aydın bilinen kişilerin organize ettiği ihanetler yaşandı. Hala daha yaşıyoruz. İleriyi gören, ufku açık, birikimi olan, tecrübe abidesi liderlere ihtiyaç vardı. Onlar bir çırpıda kiralık kalemler, kemikçi zade köşe çocukları tarafından susturuldular. Bari bugün, bari bundan sonra birlikte rahmet var diyerek oyunları, ihanetleri bozup atabilirsek, var mısınız buna?”
İşte üç yıl 10 ay önce yazdığım yazının bir bölümü budur.
Türkiye’de dış odakların ve onların içteki piyonları vasıtasıyla yıllardan beri sinsi ve açık şekilde sergilenen bir ihanet vardır. Bu ihanetin gayreti ayrı bir ırk, ayrı bir millet bilinci oluşturarak ülkeyi bölmektir. Üzülerek ifade edelim ki politikacılarımız, siyasetçilerimiz üç beş oy almak uğruna bu ihanete göz yummuşlardır. Türk milleti demekten kaçınmışlardır. Sadece milletimiz diyerek işi atlatmaya çalışmışlardır. Hatta “Ben Türküm dersem, öteki de ben kürdüm der” deme gafletine düşenler bile olmuştur. Okullarımızdan andımız kaldırılmıştır. “Müslümanım amma, Türk değilim” diyenlerin sayıları artmıştır. En çok da Milli Eğitim ve Diyanet’te çöreklenmişlerdir. Diyanet yıpransın, din işleri cemaatlere kalsın diyenler prim almışlardır. Türkiye’yi 36 etnik gruba bölen siyasetçilerimiz problemi çözememişlerdir. Yüksek öğrenim kurumu başkanı olan bazı kiralık kafalar ve kişiler siyasi kararlarla “Kürt dili ve edebiyatı”  bölümlerinin açılacağını utanmadan söylemişlerdir. Onun için Türkiye 15 Temmuz 2016’ları yaşamıştır. Gelinen noktada “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünden artık utanmayalım.   

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.