Kıymetli okuyucularım
Temel ile Dursun “promosyonlu” meşrubat alırlar. Temel heyecanla meşrubatın kapağını açar. Gördüğü yazı şöyledir: Tekrar deneyin. Temel kapağı kapatır ve yeniden açar. Tekrar okur. İfade aynıdır. Tekrar deneyin. Temel meşrubatın kapağını kapatır ve tekrar açar. Gördüğü yazı aynıdır. Tekrar deneyin. Dener, defalarca tekrar dener. Sonuç aynı. Tekrar deneyin. En sonunda Temel’in morali bozulur ve çok sinirlenir. Dursun’a dönerek şöyle seslenir: “Ula Tursun. Ha punlar bizi kandırıyorlar. İki saattir deneyerum, hala bir şey çıkmadı”. Ben bu “tekrar deneyin” isimli fıkrayı okuyunca aklıma bizdeki uygulanan mali projeler geldi. Devamlı deneniyor ancak değişen bir şey olmuyor. Altın da Euro da Dolar da raflardaki etiketler de değişmiyor. Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor. İster istemez Temel’in Dursun’a dediği gibi “Birileri bizi kandırıyor” demek mecburiyetinde kalıyoruz.
Kıymetli okuyucularım
Fıkralar çoğu zaman gerçeklerden esinlenerek milletlerin kültürüne girmiştir. Mesela Çinli’nin birisi Iraklı’nın birisine hava atmak için “Dünyanın en uzun seddi bizdedir” der. Iraklı karşı atağa geçerek cevap verir. “Bizde de dünyanın en uzun benzin kuyruğu var. Sizin seddinizden daha uzun” der. Bu fıkrayı okuyunca bizdeki nice kuyrukları hatırlıyoruz. Derler ki; “Ormanların kralı aslan evlenmeye karar verir. Düğün gününde damat adayı aslanın karşısına farenin birisi dikkatli şekilde çıkar ve “Tebrik ederim ağabey” der. Düğünde bulunan diğer aslanlar fareye kızarlar ve “Haddini bilmez hayvan herif, sen kim oluyorsun da kralımızın karşısına çıkıp onu tebrik ediyorsun? Zaten değersiz bir faresin” derler. Fare onlara sakin şekilde cevap verir. “Kusura bakmayın ey kardeşler. Ben de sizin gibi aslandım ama evlendikten sonra fareye dönüştüm” der. Nice aslan kesilenler vardır ki bir gün fareye dönüşürler.
Kıymetli okuyucularım
Derler ki esrarkeşin birisi ABD Başkanı George Bush’u arar ve “Biz Amerika’ya karşı savaş ilan ediyoruz” der. Bush “Siz kimsiniz?” diye sorar. Esrarkeş “Biz kahvede oturan sekiz arkadaşız” deyince Bush “Benim 2 milyon askerim var” der. Esrarkeş “Dur hele bu yeni bir bilgidir. Arkadaşlarımla konuşmam gerek. Daha sonra seni tekrar arayacağım” der. Ertesi gün arar ve “Biz Amerika’ya karşı savaş ilanımızdan vazgeçtik” der. Bush “Niçin savaş kararınızdan vazgeçtiniz?” deyince Esrarkeş cevap verir: “Doğrusunu istersen iki milyon asker esiri barındıracak yok da ondan” der. Kıvırma edebiyatı her zaman moda olmuştur. Adam, hanımına romantik bir söz söylemek ister ve “Hayatım, senin annen inek olmalı” der. Hanım bu söze çok kızar ve “Neden böyle söylüyorsun benim annem için?” dediğinde adam şöyle der: “Çünkü sen kaymak gibisin. Kaymak da yalnız inekten elde edilir”. Kıvırma edebiyatı adeta moda oldu. Sadece millet kıvıramıyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Tekrar Deneyin
Temel ile Dursun “promosyonlu” meşrubat alırlar. Temel heyecanla meşrubatın kapağını açar. Gördüğü yazı şöyledir: Tekrar deneyin. Temel kapağı kapatır ve yeniden açar. Tekrar okur. İfade aynıdır. Tekrar deneyin. Temel meşrubatın kapağını kapatır ve tekrar açar. Gördüğü yazı aynıdır. Tekrar deneyin. Dener, defalarca tekrar dener. Sonuç aynı. Tekrar deneyin. En sonunda Temel’in morali bozulur ve çok sinirlenir. Dursun’a dönerek şöyle seslenir: “Ula Tursun. Ha punlar bizi kandırıyorlar. İki saattir deneyerum, hala bir şey çıkmadı”. Ben bu “tekrar deneyin” isimli fıkrayı okuyunca aklıma bizdeki uygulanan mali projeler geldi. Devamlı deneniyor ancak değişen bir şey olmuyor. Altın da Euro da Dolar da raflardaki etiketler de değişmiyor. Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor. İster istemez Temel’in Dursun’a dediği gibi “Birileri bizi kandırıyor” demek mecburiyetinde kalıyoruz.
Kıymetli okuyucularım
Fıkralar çoğu zaman gerçeklerden esinlenerek milletlerin kültürüne girmiştir. Mesela Çinli’nin birisi Iraklı’nın birisine hava atmak için “Dünyanın en uzun seddi bizdedir” der. Iraklı karşı atağa geçerek cevap verir. “Bizde de dünyanın en uzun benzin kuyruğu var. Sizin seddinizden daha uzun” der. Bu fıkrayı okuyunca bizdeki nice kuyrukları hatırlıyoruz. Derler ki; “Ormanların kralı aslan evlenmeye karar verir. Düğün gününde damat adayı aslanın karşısına farenin birisi dikkatli şekilde çıkar ve “Tebrik ederim ağabey” der. Düğünde bulunan diğer aslanlar fareye kızarlar ve “Haddini bilmez hayvan herif, sen kim oluyorsun da kralımızın karşısına çıkıp onu tebrik ediyorsun? Zaten değersiz bir faresin” derler. Fare onlara sakin şekilde cevap verir. “Kusura bakmayın ey kardeşler. Ben de sizin gibi aslandım ama evlendikten sonra fareye dönüştüm” der. Nice aslan kesilenler vardır ki bir gün fareye dönüşürler.
Kıymetli okuyucularım
Derler ki esrarkeşin birisi ABD Başkanı George Bush’u arar ve “Biz Amerika’ya karşı savaş ilan ediyoruz” der. Bush “Siz kimsiniz?” diye sorar. Esrarkeş “Biz kahvede oturan sekiz arkadaşız” deyince Bush “Benim 2 milyon askerim var” der. Esrarkeş “Dur hele bu yeni bir bilgidir. Arkadaşlarımla konuşmam gerek. Daha sonra seni tekrar arayacağım” der. Ertesi gün arar ve “Biz Amerika’ya karşı savaş ilanımızdan vazgeçtik” der. Bush “Niçin savaş kararınızdan vazgeçtiniz?” deyince Esrarkeş cevap verir: “Doğrusunu istersen iki milyon asker esiri barındıracak yok da ondan” der. Kıvırma edebiyatı her zaman moda olmuştur. Adam, hanımına romantik bir söz söylemek ister ve “Hayatım, senin annen inek olmalı” der. Hanım bu söze çok kızar ve “Neden böyle söylüyorsun benim annem için?” dediğinde adam şöyle der: “Çünkü sen kaymak gibisin. Kaymak da yalnız inekten elde edilir”. Kıvırma edebiyatı adeta moda oldu. Sadece millet kıvıramıyor.