Kıymetli okuyucularım,

Yıldırım Beyazıt rüşvetle iş gören kadıların toplanıp Bizans’ın sürülmelerin emreder. Sadrazam Çandarlı Ali Paşa, sultanın maskarası olan adamı çağırıp buna bir çare bulunmasını söyler. Maskara adam yol kıyafetini giyip, padişahın huzuruna çıkar ve padişaha der ki: “Sultanım, ferman buyurursanız Bizans’a gitmek istiyorum.” Yıldırım, “Bre maskara adam, Bizans’ta neylersin; amacın nedir?” Maskara cevap verir: “Yakılmasını emrettiğiniz kadıların yerine Bizans’tan papaz getirelim. Kadıların görevlerini onlar görsün.” Yıldırım Beyazıt verdiği kararın hatalı olduğunu anlar ve tekrar sorar: “Bre maskara o halde tedbir nedir?” Maskara: “Ben kulunum, vezir değilim. Tedbiri vezir olan bulur” der. Bunun üzerine Yıldırım Beyazıt, Ali Paşaya meseleyi sorar. “Vezirim şu kadılar meselesine bir çare, bir tedbir bul. Bu adamlar okumuş, bilgili, âlim adamlardır. Bunlar hileyle, rüşvetle, torpille iş yaparlarla halkımıza bunu nasıl anlatırız. Neden bu adamlar hak ve adalet üzerine olmazlar” der. Çandarlı Ali Paşa şu cevabı verir ve problemi çözer. “Şanlı Hükümdarım meşhur sözdür. Her zahmet bir nimet karşılığıdır. Aldıkları maaş çok az olduğu için geçinemezler. En iyi tedbir bu adamların aldıkları akçelerin miktarını artırmaktadır” der. Bakınız: Ömür Takvimi, 1 Aralık Perşembe, 2022.

Kıymetli okuyucularım, İslam Dininde kadıların yani hâkimlerin; ev, araba, geçim, cinsel problem, sağlık vb. konularda hiçbir problemi olmayacaktır. Bunların temininden sonra rüşvet gibi kirli ve adi yollara başvuranlar olursa cezası çok ağırdır. Hatta ölümdür. Atalarımızın bir sözü vardır. “Alışkın köpek ‘…’ yemeden duramaz” derler. Çağımızda rüşvet adeta meslek haline gelmiş. 15 Temmuz 2016’da bu tip savcıları ve hâkimleri çok gördük. Hatta günümüzde bile rüşvet alan milletvekillerinden çok bahsedilmiştir. Bu çirkin ve adi olaylar milletle paylaşılacağı yerde gündem değiştirilerek örtbas edilmiştir. Aslında sürgün edilecek öyle tipler var ki yazmaktan bile hayâ ediyoruz.