SON DAKİKA
Hava Durumu

Suçlu kim?

Yazının Giriş Tarihi: 08.11.2017 21:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.11.2017 21:52
Sevgili okuyucularımız. Bir önceki yazımda "cinayetlere, intiharlara davetiye çıkaranlar"  başlığı ile sizlere seslenmiştim. Şimdi kaldığım yerden devam ediyorum. Kadın olsun, erkek olsun, yeterli eğitimi verebildik mi? Gerekli aile terbiyelerini alabildiler mi? Analar babalar "Bırak gel kızım, babanın evi sizi bekliyor" gibi basit bir mevzuda bile boşanma yollarına başvuruyorsa, sonuç ne oluyor görüyorsunuz. Bir sürü cinayet, sonra da kendi canına kıyma teşebbüsü. Düşünebiliyor musunuz? bir insan kadın olsun, erkek olsun bu hale nasıl geliyor? Nasıl ölüm makinesi oluyor? Bir kadın, ya da bir erkek boşandıktan sonra birbirine haramdır. Sadece süs olsun, caka atmak ve intikam almak uğruna "Bak ben daha iyisini, senden daha güzelini buldum" mantığı ile piyasada dolaşmak hangi sonuçları doğuruyor düşünün. Burada ekran budalalarını unutmamak lazım. O bağırmalar, o çağırmalar ve o nümayişler cinayetleri eksiltmiyor, bilakis artırıyor. Feminist akım Anadolu kadınının ve Anadolu erkeğinin benimsediği bir şey değildir. 16-17 yaşındaki bir kız hukuken reşit sayılmasa bile anne adayı olacak yaşa gelmiş ve evlenmek üzere kaçmış ise, genci hapse atıp, onu başkasıyla evlendirmek gelecekteki bir yuvanın yıkılmasına ve gayri meşru gizli bir hayatın yaşanmasına sebep hazırlamaktır. Bunlar yanlıştır, "çocuk" sözü beni bazen kahrediyor. 17 yaşındaki katil, canlı bomba oluyor, silah kullanıyor, etrafı yakıp yıkıyor, konuşurken masum bir şekilde efendim 'çocuk' deniliyor, ne çocuğu kardeşim... Bal gibi katil, hain, itin teki. Öyleyse çocukluğunu nerede, kimler için kullanacağız iyi bilmeliyiz. On bir günde, on bir kadın cinayeti oluyorsa bir yerlerde yanlış yapıyoruz demektir. "Ataerkin aile yapısı" halen devam etmektedir. Sulh ve barış var iken, sevgi saygı ve muhabbet var iken bunca cinayetler, bunca gözyaşları ne işe yarıyor. Rabbimiz bize en güzel nimet olan akıl sermayesi vermiş. İlim adamları aklı tarif ederken "Akıl doğruyu bulma melekesidir" diye tarif ederler. O halde akıl cinayet planları, intihar yollarını, süfli arzuları tatmin için değildir. Ahmet Yesevi (merhum) ne güzel söylemiş. "Gözümü açtım Leyla demeden Allah dedim, Dünya demeden Ahretin gamını yedim. Şüphe getirmeyip birliğine boyun sundum, ta ölene denk bir ahdimde durdum ben işte". Şu üç günlük dünyada gençliğimizi kobay olarak kullanan zavallılar ölümü unutuveriyorlar. "Aşksızların imanı yok ey yarenler (ey dostlar), cehennem içre dinmeden daim yanar imiş". Yanmamak için iyi insan, dürüst insan, namuslu adam, Müslüman adam ve mesuliyetlerini bilen adam olmak lazım. Suçlu kim sorusunu vicdanına sor, cevabını bulursun...
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.