Kıymetli Okuyucularım
Atalarımızın dediği meşhur bir söz vardır. ‘’Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.’’ Pratik anlamı şudur. Söze, konuşmaya, imzaya bakılmaz. Bakılması gereken, uyulması ve inanılması gereken uygulama ve tatbik etmektir. Bir zamanlar güldürü sanatçıları vardı. Biri konuşurken öteki ‘palavra, inanma’ diye uyarı yapıyordu. Tıpkı bunun gibi bir manzara. İklim değişikliği, dünyanın ısınmasının engellenmesi için uluslararası anlaşmalara imza atılıyor. Sözleşmeler yapılıyor. Görünüşte takdire şayan bir anlaşma olarak insanlığa lanse ediliyor. Peki, bu anlaşmaların yerine gelmesi ve hedefine ulaşması için herhangi bir adım atılıyor mu? Tabiki hayır. Zehirli atıklar, öldürücü silah imalatları, gaz bombaları, havayı kirleten kuruluşlar, doğal afetleri tetikleyen çevre tahribatları, betonlaşmalar ve doğal cinayetler. Hani atılan imzalar, nerde verilen sözler? Cevap, ‘inanma palavra’. Çünkü yalan ve aldatmaydı. Ben bunları Amerika ve Rusya’nın, Suriye için verdikleri sözlere benzetiyorum. Hepsi de yalan, palavra ve aldatmadan ibaret sahtekarlık ve münafıklık.

Kıymetli Okuyucularım
Ahde vefa(verilen söze sadık kalmak) her zaman önemini korumuştur. Dünü, bugünü ile dünyayı kirleten, insanlığı tehdit eden güçler(devletler) ve onların başında bulunanlar, sözlerine sahip çıkmayan, imzalarını yalayan tiplerdir. Şair ne güzel söylemiş. ‘’Taşı aş diye yedirdiler. Taştan lokmaları boğazımıza dizdiler. Halimizi hatırımızı soran olmadı. Katıra bindirdiler, satırı indirdiler. Ömrümüzü yedirdik doysunlar diye doymadılar. Gençliğimizi, ümitlerimizi çaldılar ama kanmadılar.’’ Geldiğimiz noktada emperyalizmin ve kapitalizmin godoşları, bir de onların yerli uşakları, sözlerini tutmuyorlar. Onun için dünyayı kana buluyorlar. İşte Suriye, işte Filistin ve işte Afganistan ve diğerleri. İnsanlar kandırılıyor ve aldatılıyor. Bütün ihanetler para uğruna yapılıyor. Diyor ya Dilaver Cebeci. ‘’Kafir oku hedef döğer uzaktan. Kurtulamadık içerdeki tuzaktan’’. Evet, hem içeride hem dışarıda tuzaklar devam ediyor. Bunlar olurken milletimiz kan kaybediyor. Birileri ise yunus balığı gibi şişiyor. Dünyaya örnek olacak, insanlığa mesaj ulaştıracak yeni ve yaşayan Mustafa Kemallere ihtiyaç var. Söz, slogan, demeç ve imza değil, uygulama ve tatbikat lazım. Gerisi güldürü sanatçıları ‘ateş böcekleri’nin deyimi ile ‘palavra inanma’.