SON DAKİKA
Hava Durumu

Sosyal medya ve sosyal rezalet

Yazının Giriş Tarihi: 16.11.2018 21:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.11.2018 21:28
13 Kasım 2018 Salı günü TV kanalında ekranları adeta kirleten bir rezalet izledim. 62 yaşında 7 torunu olan emekli bir bayan öğretmen dul olduğu için, sosyal medya üzerinden çetleşirken evli olan bir adama 320 bin lirasını kaptırdığını ağlayarak anlatıyor. İster istemez insanın morali bozuluyor. Yıkılan yuvaların sayısı belli değil. Evlenme vaadi ile evini terk eden ve gayri meşru yollara düşürülen kız evlatlarımızın feryatları belli. Hanımını aldatan kocaların, kocalarını aldatan hanımların sayısı zaten belli değil. Gelinen noktada sosyal medya denilen bu rezalete ben soysuz medya diyorum. Şu sokakların halini, şu caddelerin, parkların, okul önlerinin manzarasını birileri görmüyor mu? Öyle bir kirli ve çirkin hale gelmiş ki cemiyet, tuvaletlerde bile def-i hacet yaparken ellerinde ki telefonlarla yazışmalar yapan, oyun oynayan ve ya çetleşen gençlerimizin ve büyüklerimizin sayısı bir hayli çoğalıyor. Anne babalar artık bu rezaletin önüne geçemiyor. Çünkü kendileri de aynı çukura düşmüş durumdalar. Bu rezaletin, bu ahlaksızlığın ve bu sosyal deyyusluğun insan hakları, özgürlük gibi beşeri değerlerle hiçbir alakası yoktur. Eşitlik denilen durumla zaten hiçbir bağı bulunmuyor. Emekli olduktan sonra bir görevlim bana çetleştiğini anlatmıştı. Ben de onun anlayacağı dilden, her zamanki dobra halimle şöyle demiştim, “Oğlum sen namussuz birisi mi oldun! Hanımın bir beyle çetleşse sen rıza gösterir misin? Teriyesiz herif” demiştim. Daha sonra pişman olduğunu ve vazgeçtiğini söylemişti. Yolda yürürken bile kulağında ki veya elinde ki telefon yüzünden başkalarına toslayan dişi ve erkek hıyarları çok görüyoruz. Bu hıyarlara laf söylemekten çekinenlerin sayısı da gittikçe çoğalıyor. Bana sorarsanız hiç tereddüt etmeden şak diye lafı oturturum, “Hey zübbe! Önüne bak, adam ol” derim. Aslında en iyi otokontrol toplumun tepkisidir. Herkes susar ve herkes banane derse sonuca katlanmak çok zor olur. Çok da ağır olur. Siyasi hayatımızda bile bu gafletin cezasını milletçe ödedik. “Yürümelik sokaklar aşınmaz” diyenlerin sokakların aşındığını ve kan gölü haline geldiğini gördük, şahit olduk. Artık gelinen noktada, bakanlıklarımız olsun, emniyet güçle3rimiz olsun, özellikle eğitim camiası olsun, bu rezaletin çözüm yollarını aramalıdırlar. Televizyonda ki teşvik edici yayınlar mutlaka durdurulmalıdır. Değilse, daha çok kadın cinayetlerine şahit oluruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.