SON DAKİKA
Hava Durumu

SOSYAL ADALET Mİ, SOSYAL REZALET Mİ?

Yazının Giriş Tarihi: 18.07.2022 16:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.07.2022 16:53
Kıymetli okuyucularım.
Müslüman adamın inancında “sosyal adalet kavramı” olandan olmayana gelir transferi şeklinde tarif edilmiştir. Günümüze baktığımızda bu tarif ayaklar altına alınmış ya da rafa kaldırılmıştır. Uygulama ters çevrilmiş olmayandan olana gelir transferi haline getirilmiştir. Öyle olmasaydı bir kişinin yüz yerden kira alması mümkün olur muydu. Öyle olmasaydı birileri bir çok yerden maaş alırken cebine binlerce lirayı her ay indirirken diğerlerinin “asgari ücret” denilen yani ölmede sürün anlayışına mahküm edilenlerin sayıları çoğalır mıydı. İşin en üzücü ve en çirkin tarafı ise bu hadiselerin, bu gayri ahlaki davranışların merkezinde İslam Ülkeleri’nin oluşudur. Bir toplumda zenginlerin ve fakirlerin olması doğaldır. Ancak doğal olmayan bunların birbirlerinin haklarına gözetmemesi ve sosyal yönden ayrıca ekonomik açıdan toplumda gerilimi ve gerginlik sebebi oluşturacak çirkinliklerin giderilmesi için aradaki ekonomik düzey farkının dengelenmedi lazımdır. Bakınız İslam İlmihali cilt 1. Sayfa 419. Zekat bahsi.

Kıymetli okuyucularım.
Günümüzün kapitalist, sosyalist ve komünist, ekonomik sistemleri ve liberal ekonomi denilen yahut serbest piyasa ekonomisi adı verilen sistemlerden çok önce koyulmuş olan ve “cihanşümul” özellik taşıyan İslam ekonomik sistemi bundan 1450 yıl önce problemi halletmiş ve halbuki Allah: “Alış verişi helal ribayı (faiz ve tefeciliği) haram kılmıştır” buyurarak sistemini ortaya koymuştur. Bir toplumda (bir millette) sefaletin, yoksulluğun, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi için şartları oluşturmuştur. Para dahil her türlü tüketim maddesini yiyecek ve içecekleri yani aynı cinsten olan maddeleri belli bir zaman sonra daha fazlasını almak üzere ödünç vermek bile faizdir. Şanlı Peygamberimiz (s.a) bu bağlamda Müslümanlar kesin olarak ihtar etmiş ve uyarmıştır.

Kıymetli okuyucularım.
İslam dini dolayısıyla Müslüman zenginliğe karşı değildir bilakis onu övmüştür. Denge için cihanşümul olan prensipler koymuştur. Zekat, öşür, fitre, sadaka, fidye, karz-ı hasen müessesleri yardımlaşma sandıkları ve faizsiz çalışan yatırımcı şirket bankalarını teşvik etmiştir. Üzülerek ve utanarak ifade edelim ki bu öneri ve teşvikleri Müslümanlar sabota etmişlerdir. Dini ölçüleri rafa kaldırmışlardır. Bakınız İsra Suresi’nin 26 ve 27’inci ayetleri bizleri nasıl uyarıyor: ”Hısım, akrabaya, yoksullara, yolda kalmışlara (meşru geliri, meşru giderleri karşılamayanlara) haklarını ver. Malını israf ederek saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların biraderleri (arkadaşları) olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür ”buyurmaktadır. İslam ülkelerinde yüzlerce muhtaç insan kuyruk olup yardım beklerken, birlerinin uçaklar dolusu hediyelerle tatmin olması, neyle, nasıl izah edilecektir. Slogan Müslümanların ve slogan dindarlarına ithaf olunur. Ne güzel söylemiş Milli Şairimiz Akif: “Müslümanlık nerde? Geçmiş bizden insanlık bile.” Anlayanlar anladı.
 
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.