Kıymetli Okuyucularım.
 Yaşadığımız çağın en önemli iletişim ve alma alanı hiç şüphesiz sosyal medyadır. Çünkü geleneksel medyadan (ev kanalları, gazete ve dergiler) farklı olarak karşılıklı iletişim, etkileşim, paylaşım ve benzeri çalışmalar hep ön plandadır. Topluma baktığımızda belli bir ölçüde çoğunluğun ilgilendiği sosyal medya, üzüleceğimiz hatta utanacağımız birçok gerçekle yüzleşmemizin gerektirdiğini bizlere anlatmaktadır. Dinimiz İslam, hayatın bütün alanlarını içine aldığından sadece ibadetlerle değil ahlaki davranışlarımızı da düzenler. Her konuda olduğu gibi sosyal medya konusunda da ölçülü olmak zorunludur.
Kıymetli okuyucularım. Şahsın adına ben sosyal medya, internet hiç kullanmadım, kullanmasını da bilmiyorum. Hatta akıllı telefon denilen cihazları bile kullanmadım. Okuduklarımız, duyduklarımız internet tabanı üzerine kurulan ve kullanan kişi ya da kişiler tarafından içerik oluşturmaya ve değiştirmeye imkan sağlayan imkanlar ve uygulamalar grubu olarak tanımlanan bir cihaz. Yani kullanıcılar kendilerine ya da bir başkasına herhangi bir video, resim, söz ve mesajı diledikleri gibi yayınlayabilmektedir. İşte bu durum sosyal medya ahlakı şeklinde isimlendirilen yönteme karşı bir tedbir almayı zorunlu hale getirmiştir. İslam’ın ahlak kurallarına göre kişi kendisi için istediğini başkaları için de ister. Kendisi için sevip istemediği şeyleri, başkaları için de arzu etmez. Sosyal medya riya gösteriş ve farklı boyutlarla karşımıza çıkmaktadır. Gizlenmesi gereken iyilikleri bile övünme vasıtası yapmak, istismar etmek bile acizlik ve gösteriştir.
Kıymetli okuyucularım. Yetişen nesillere kurulan tuzaklar tehlike saçıyor. Örnek gerekirse “Astronomi uzmanı adam” övünüyor. Şu an hangi yıldız nerede, hangi gezegen ne halde hepsini bilirim. Onu dinleyen bir eğitimci sordu. Çocuğunuz var mı? Bir kız bir oğlan, iki evladım var. Onlar ne yaparlar. Birisi lise, diğeri de üniversite okuyor. Peki, bu gençlerin nerede olduklarını, ne halde olduklarını biliyor musunuz? Uzman astronot sustu. Eğitimci de taşı gediğine koydu. Beyefendi siz uzmanlığınız gereği şuan gökteki yıldızların konumunu biliyorsunuz. Ama yetişkin kızınızın ve oğlunuzun şuan nerede ve ne durumda olduğunu bilmekten acizsiniz. Yıldızları bilmeniz neye yarar ki. İşte işinin yüzünden çocuklarına hiç zaman ayırmayan, hep işim diyenler bu olaydan ibret almalıdır. Anasınıfına giden çocukların bile ellerinde akıllı denilen telefonlar. İndirilen oyunlar. Mesela “onu öldürdüm” “iki otomatik taramalı var” “bir de bomba buldum, tamam işte.” “ben de onu öldürdüm.” Bu korkunç sözleri telefonda oyun oynayan çocuklardan duydum. Belki de ben çağın çok gerisindeyim de fark edemiyorum.