SON DAKİKA
Hava Durumu

Sorumsuz toplum olmayalım

Yazının Giriş Tarihi: 25.02.2018 22:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.02.2018 22:00
Sevgili okuyucularım… Hem yüce dinimiz İslam’a göre hem de Türk milleti olarak yetişme tarzımıza zıt olan, ters düşen bir anlayışın yatakçısı olmak elbette kabul edilemez. Bu kirli anlayışın adı “Beni sokmayan yılan bin yaşasın” mantığıdır ki asla kabul edilemez. Neslimizi bozmak ve perişan etmek isteyen yer altı ve yer üstü solucanları alkol, uyuşturucu, kumar, zina, şans oyunları, isyan, terör ve diğer ahlaksız yönlendirmelerle adeta milli ve sosyal bir buhran meydana getirmenin gayretleri içindeler. İnsan hakları, özgürlük ve dokunulmazlık karinesi gibi anlayışlarla bu malum solucanlar meydanda at koşturmaya devam ediyorlar. Elbette alınan polisiye tedbirler bu konuda kesinlikle yeterli değildir. Bu anlayışla da yeterli olmayacaktır. Kaldı ki güvenlik güçlerimizin bu mevzularda bir ölçüde elleri, kolları bağlıdır. Neden ve niçinine gelince mahallelerimizde, sokağımızda ya da bulunduğumuz şehirde parklar var, oyuncak alanları var ve dinlenme yerleri mevcut. Buralarda zaman zaman kızlı oğlanlı bir takım zübbeler beliriyor. Birbirleriyle sarmaş dolaş, kucak kucağa oluyorlar. Ellerinde bulunan ve dumanı çıkan maddeler esrar mı, eroin mi, herhangi bir ot mu ya da bilinen hap çeşitlerinden olan bonzai denilen illetlerden mi, bilmiyoruz. Mahalle sakinleri, analar, babalar ve mesuliyetini hisseden veliler bile bu manzaralara ne yazık ki sessiz kalıyorlar. Bir telefonla polis ya da jandarmayı haberdar etmekten bile çekiniyorlar. Nedenini sorunca “Boş versene başıma iş mi alacağım” diyerek çekip gidiyorlar. Kaldı ki polisimiz ya da güvenlik güçlerimiz de bu bağlamda elleri ve kollarının bağlı olduklarını ifade ediyorlar. Öyle ya arama yetkileri yok. Sorgulama yetkileri yok. Tutup karakola götürme ve ifade alma yetkileri yok. Şayet bunlar olursa özgürlükler kısıtlanıyormuş. Öğretmenlerimiz de bu bağlamda tamamen sorumsuz ve yetkisiz hale getirildi. Zaten bir müdahale yapsalar ya dövülüyor ya darp ediliyor ya da haklarında soruşturma başlatılıyor. Yani tek kelimeyle “At izi ile it izi birbirine karışmış vaziyete geldi.”işte bu ortamda sorumsuz toplum olmayı reddetmesini bilmeliyiz. Bu vatan bizim. Bu evlatlar bizimi bu gençlik bizim, bu namus bizim namusumuz anlayışı içinde ne gerekirse onu yapmalıyız. Değilse atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra nara at malı para etmez. Diyanet yetkililerimiz de bu konuda irşatlarına hız vermeli diyorum.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.