SON DAKİKA
Hava Durumu

SÖMÜRGECİLİK VE İHANETLER (3)

Yazının Giriş Tarihi: 28.09.2018 20:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.09.2018 20:58
Çağdaş sosyolojinin verilerine göre dünyada en büyük ve en karmaşık, en tutarlı insan grubu şüphesiz ki devlettir. Yine sosyal gelişme itibarı ile en son ve en gelişmiş teşkilatlanma tek kelimeyle devlettir. Dolayısıyla milletler devletler halinde teşkilatlanarak 'İnsanlık alemini' meydana getirirler. Devletler de ihtiyaçlarına göre çeşitli 'bloklar ve paktlar' teşkil edebilirler. Milletler arası iletişime rağmen her millet kendi 'hür ve bağımsız' iradesi ile teşkilatlanmak arzusu içindedir. En azından gerektiği zaman savaşabilmek ve kurulan devlet uğruna vatan için ölebilecek ülküye sahip olmalıdır. Bunun adı ise tarih boyu milli bağımsızlık olarak bilinmiştir. Aslında devletin teşkilatlanması demek bir milletin sosyal, kültürel, politik ve de günümüzde özellikle ekonomik manada iş birliği, iş bölümü ve paylaşmak demektir. Böylece aynı milli şuuru  ve milli ülküyü paylaşan, ancak zaruretleri itibarı ile farklı dilim  ve bölümlere ayrılan bir cemiyet yapısı ortaya çıkar. Sosyal ve ekonomik hayatın bu kadar karmaşık bir hal aldığı günümüzde cemiyetin tamamını bir tek sosyal sınıfa mahkum etmeye imkan yoktur.               İncelendiğinde ortaya çıkan bir gerçek vardır. Çiftçiler, bürokratlar, idare edenler, idare olunanlar, köylerde yaşayanlar, şehirlerde yaşayanlar, siyasetçi olanlar ve siyasetçi olmayanlar. İşte tarih şuuru ve tecrübesi içinde, bu olanları onlarca defa yaşayan bir millet olarak 'Müslüman Türk Milleti' sınıf kelimesinden ve sınıf kavgalarından şiddetle nefret etmeli ve kaçınmalıdır. Bunu körüklemek isteyen iç ve dış hainlere de asla izin verilmemesi lazımdır. Kabul etmek zorunda olduğumuz bir gerçek vardır. Kültür zenginliği olarak aramızda Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Arnavut'u, Pomak'ı, Gürcü'sü, Muhacir'i, Abaza'sı, Roman'ı ve diğerleri mevcuttur. İşte çağdaş devlet anlayışı ve tecrübesiyle baskı gruplarının ihanetlerine asla meydan bırakılmamalıdır. Özellikle ekonomik anlamda siyasi istikrarın tutumu net olmalıdır. Barışın ve dengenin kurulması buna bağlıdır. Toplumlar ve sınıflar zorla, polisiye güçlerle bir yere kadar bastırılabilir. O halde en çok ihtiyaç olan ekonomik paylaşım mutlaka adil olmalıdır. Değilse pusuda yatanlar ve fırsat kollayanların ekmeğine yağ sürülmüş olur. Bu da ihanet şebekelerini sevindirir...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.