SON DAKİKA
Hava Durumu

SÖMÜRGE EĞİTİMİ VE YAŞADIĞIMIZ BUHRANLAR (1)

Yazının Giriş Tarihi: 02.12.2020 17:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.12.2020 17:31
Siyasi açıdan bakıldığında dünya genelinde iki tip eğitime rastlarız. Birincisi milleti hür şahsiyetleri ve müstakil kılan ’Milli Eğitim’dir. İkincisi ise yabancı emellere ve niyetlere göre planlanmış, milli esir, taklitçi ve şahsiyetsiz kılan ‘Sömürge Eğitimi’dir. Dikkatle incelenirse başta İslam ülkeleri olmakla birlikte geri kalmış üçüncü dünya ülkeleri bu çıkmazın içine düşürülmüştür. Merhum Ahmet Arvasi hocamızın ifadesiyle bu alçakça eğitimin pedagojisini 20. asırda 1910 yıllarında Fransız olan Jules Hamard adlı hain yazmıştır. Sözde eğitimci geçinen bu alçak sömürgeyi ebediyen tutmak ve sömürge olarak yaşatmak için, takibi gereken siyasi usül ve metotları yazmış olduğu ‘Domination et Colonisation’ adını verdiği paçavrada şöyle sıralamıştır; 1- Sömürge eğitiminde çalışacak öğretmenler liyakatli, ehliyetli ve iyi yetişmiş elemanlar olmamalıdır. Bunun için de ameli uzmanlar, iyi seçilmiş işçiyi istihdam veya sömürge piyadesi elemanlar, bayındırcılık ustaları, zeki görünen makinistler...  Bunlar öğretmen okullarımızın ve üniversitelerimizin en iyi mezunlarına tercih edilmelidirler. 2- Asla birinci sınıf ilim ve teknik adamları yetiştirilmemelidir. İnsanlar büyük hedefler ve projeler için hazırlanmamalıdır. Her şey ameli surette, ameli gayeler için olmalıdır. Ancak yerli muhitin ameli hayatını ilgilendiren esaslardan ibaret olan problemler söz konusu edilmelidir. 3- Milli ve geleneksel eğitimin, bütün kurumlarının gelişmeleri ve ıslahı mutlaka önlenmelidir. Onların kapanmasına da, gelişmesine de engel olunmalıdır. Sömürgeci hükümetin tek ve gerçek vazifesi, sırf yerli olan ve ilgililerce idare ve ikame edilen okulları teşvik etmek ve kapanmalarına mani olmak ve onların geleneksel öğretimlerine derece derece, tek tük Avrupa bilgilerine ait ( Çok defa zehirli) lokmaları sokmak olmalıdır. 4- Sömürgeciler gerçekçi kalmalıdırlar. Orta ve yüksek öğretimle her şeyden önce pek yakın faydaları göz önünde tutulmalıdırlar. Aktüalite ile yetinmelidirler. Bilhassa edebiyat ve hukuk sahasında bilgin ve öğretmen yetiştirmek değil, ameli ihtisas adamı yetiştirmek amacını gütmelidirler. Jules Hamard’a göre sömürgecinin en büyük korkusu iyi yetişmiş ve sömürge oyunlarını bilen ve gören vatanperver aydınların yetişmesine mani olmak lazımdır. Bu itibarla o cins ve o ülkeye sahip kafaların gelişmesini önlemek lazım. 5- Sömürge eğitiminin çocukları ne kadar zeki olurlarsa olsunlar Avrupa’ya yüksek tahsil için gönderilmemelidir. Sömürgecilerle işbirliği yapan yöneticilerin çocukları hariç. İşbirlikçilerin çocukları yüksek tahsil için Avrupa’ya gönderilebilir. Yorumu okuyucuya bırakıyorum. Sömürgeci kafalar ve sömürgeci yöneticiler İslam Âlemi’nin, Müslüman ülkelerin başında oldukları müddetçe ileriye gitmek mümkün değildir. Türkiye’de bundan nasibini almıştır. DEVAM EDECEK
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.