Kıymetli okuyucularım.
İslam düşünce sisteminde devlet adamlığı (yöneticilik) hem insanlar arasında hem de Allah katında önemli bir yer tutar şanlı Peygamberimiz (ona selâm olsun) Medine'ye hicret ettikten sonra sadece bir din önderi değil aynı zamanda aynı zamanda siyasi bir lider olarak davranmıştır. Onun peşinden gelen Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali de birer lider olarak görev yapmışlardır. İslam hukuku konusunda yöneticilik, devlet adamlığı konusu çok geniş bir yer tutmaktadır. Bu yüzden "Ahkamüs-Sultaniyye" ( devlet adamlarının, yöneticilerin uyması gereken hükümler, kurallar) ve benzeri nice eserler yazılmıştır. Bunlar da devlet adamlarının nitelikleri, sahip olması gereken özellikler bir bir sıralanmıştır. Ehliyet, liyakat, adalet, doğruluk, dürüstlük bu özelliklerin en mühimlerindendir. Yöneticiye yakışmayan çirkin özellikler ise şan, şöhret, gösteriş ve riya budalalığıdır. Bir de dünya malına olan aşırı düşkünlüğü ve eğilimidir. Emeviler Dönemi’nin kanlı olayları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in şahadetleri bunların açık örneğidir.
Kıymetli okuyucularım.
Ahlak kurallarını, hukuk kurallarını, insan sevgisini ve saygısını hiçe sayan ve çiğneyen tiplerin doğrudan doğruya makamından düşürüleceği ve azlinin gerektiği dinimiz İslam'ın emridir. Siyaset adamlarının ve devlet yöneticilerinin haksız ve adaletsiz uygulamalarına engel olma konusunda İslâm hukukunda geniş yer verilmiştir. Bu bağlamda İslam siyaset biliminin önemli simalarından olan İmam Maverdi şu tespiti yapmıştır. "Etkin bir devlet çok farklı arzu, ihtiras ve menfaat arayışında olan insanları kontrol eden, toplumun uzlaşıp kaynaşmasını sağlayan, onları birbirine zarar vermekten alıkoyan hukuk düzeni sayesinde haksızlıkları ve düşmanlıkları önleyen sosyal ve siyasal bir otoritedir." Bugün bunların temininde din yeterli değildir. Dinin yanında devlet denilen bir otoriteye ihtiyaç vardır.
Kıymetli okuyucularım.
Bunları yazdım çünkü içimiz kan ağlıyor. Ünvanı adı devlet başkanı olan, lider geçinen smokinli katiller dünyayı kana buluyorlar. Öldürülen masum ve savunmasız insanlar naylon torbalara koyulup üst üste toplu mezarlara atılıyor. Yağmalar, tecavüzler, işkenceler cabası. Yere batsın bu kan emici, insan kasabı katillerin liderliği. Yere batsın bunların devlet başkanlığı. Yere batsın bunların medeniyet anlayışları. Yere batsın bunların smokinleri hatta kravatları. Hani medeni dünya hani çağdaş insanlık ve hani insan hakları? Bunları görünce bir kere daha Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum. İnsanlıktan nasibini almamış, insan kılıklı kan emicilerine "yuh olsun" diyorum. Bidenmiş, Putin katiliymiş, şakşakçı hödüklermiş, çevresindeki yalakalarıymış ne yazar! Atalarımız "Danasına göre kuyruk, keçisine göre oğlak" demişler.
Allah zalimlere fırsat vermesin. Amin amin.