SON DAKİKA
Hava Durumu

SİYASETÇİNİN DİLİ VE SİYASİ ÜSLUP BU MU OLMALI?

Yazının Giriş Tarihi: 02.02.2021 18:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.02.2021 18:55
Cumhuriyet tarihinde, bugünkü kadar argo, çirkin toplum tarafından tasvip edilmeyen, nefretle karşılanan bir ifadeye rastlamak mümkün değildir. Atatürk’ün konuşmaları İsmet İnönü’nün konuşmaları, Celal Bayar’ın konuşmaları, Adnan Menderes’in, Süleyman Demirel’in, Bülent Ecevit’in, Necmettin Erbakan’ın, Alparslan Türkeş’in Turgut Özal’ın ve diğerlerinin hiç birisinde hiç bir kötü söz sarfiyatı yoktur. Elimde tamamı meclis arşiv ve tutanaklarından oluşan kaynak bir eser var. Oradaki konuşmalar, ülkemizin en kritik dönemlerinde, en tehlikeli zamanlarında, en uygunsuz ortamında bile bu tip hitabetlerin olmadığını görüyoruz. Başbakanların, diğer bakanların sert konuşmaları olmuş. Bir Şükrü Saraçoğlu’nun, bir Tevfik İleri’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi Kürsüsü’nden yaptığı sert konuşmalar vardır. Ülkede kominizmi hortlatmaya çalışanlar türemiştir. Ancak o insanlar bugünkülerin kullandıkları kaba ve hoş olmayan ifadelerden kesinlikle kaçmışlardır. Mesela Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne emeği geçen, 17 yıl memurluk, 10 yıla yakın değişik bakanlıklarda bulunan Tevfik İleri, çocuklarına yazdığı mektupta şöyle demişti; “Size mal, mülk veya servet bırakmadım. Namuslu, şerefli ve erkek bir ad (isim), bıraktım. Bununla iftihar edeceksiniz. Başınız yere bakmayacaktır” demektedir. Bu güzel ve örnek insan gerçekten de çocuklarına helal lokmadan başka bir bir miras bırakmamıştır. Harama, devlet malına el uzatmamıştır.
İmanla, doğruluk, sözü özü bir olmakla, iman arasında sıkı irtibat vardır. Bak. Diy. Tak. 30-31 Ocak 2021 Topluma örnek olacak kişilerin, gençlerimizi siyaset yapmaya davet eden büyüklerimizin, 83 Milyon’un önünde sarf ettikleri sözler toplumda nasıl karşılanıyor diye insanlarla konuşmak lazım. Eskiden büyüklerimiz hoş olmayan, tasvip edilmeyen sözler için “Tophane ağzı, Eşrefpaşa ağzı, kirli sokak dili” tabirlerini kullanıyorlardı. Bu yüzden ağabimden dayak yediğimi hatırlıyorum. Kendim argoyu seven bir ilahiyatçıyım. Onun için bir toplantıda Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerine teklifte bulunmuştu. “Hocam şu kürsülerden sinkaf yapmaya bir fetva çıkarın” demiştim de, salon kahkahaya boğulmuştu. Sayın siyasetçilerimizin bu kaba üslubu bırakmaları lazım. Her defasında siyasi açıdan zarar ve ziyana uğruyorlar. Seçmen analiz yapıyor.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.