SON DAKİKA
Hava Durumu

SİYASETÇİLERİMİZ GEÇMİŞTEN DERS ALMALIDIR (2)

Yazının Giriş Tarihi: 21.03.2019 21:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.03.2019 21:24
Mustafa Kemal’in müthiş dehası ve devlet adamlığı sayesinde İngilizlerin esaretinde olan Hindistan ve Afkanistanın kurtulması için “Yeşilordunun” takriben 200 bine varan askeri gücüyle, şarkta ihtilalci elemanlarıyla Pencap vilayetini merkez edinmişlerdir. Hakimiyeti Milli gazetesinde 29 Mart 1919-3 Haziran 1919 tarihlerinde Kafkasyaya ait şu haberler verilmektedir. “Paristen bildirildiğine göre “Yeşilordu” programının ilk safhasını tatbike başlamıştır. Baküden hareket eden “Yeşilorduya” Tiflis üzerinden ilerlerken devamlı İslam gönüllüler katılmışlardır. Batuma ulaşıncaya kadar kuvveti iki misli artacaktır. “Yeşil Bolşevik ordularının” Azerbeycan  ile anlaşarak buraya dahil olduktan sonra, Gürcistan ve Ermenistan hudutlarına dayandıkları malumdur.” General Ali Fuat Cebesoy hatıralarında Rusların gizli maksatlarını şu satırlarla anlatmaktadır. “Enver Paşa ve arkadaşları Rus Sovyet Hükümeti ile çok iyi niyetlerle anlaşmak isterlerken, onların gizli maksatlarını da anlamışlardır. Bununla beraber İslam alemindeki ve şark milletleri nezdindeki şöhretlerine ve Alman askeri ricalindeki bazılarının dostluğuna güvenerek o tarihlerde dünyaya hakim olmak isteyen İngiliz Emperyalizmine karşı Ruslardan irtifade ederek bir cihad açmayı düşünmüşerdi. Böylece Ana vatana hizmet edeceklerine inanıyorlardı. Fakat her şeyde olduğu gibi “Siyaset aleminde de kuvvet hangi tarafta ise son sözsünde o tarafta kalacağı anlayışını unutmuşlar, daha doğrusu ihmal etmişlerdir. Rus Sovyet Hükümeti o sıralarda Berlinde bulunan “Üçüncü Enternosyonel” azasında meşhur siyasi muharrir Redek ve arkadaşları yoluyla Talat, Enver ve Cemal paşalarla temasa geçmiş ve eski Osmanlı devletinin recali ile anlaşmak için çareye baş vurmuştu. Acaba Ruslar, neden Anadolu ile doğrudan doğruya temas aramışlar ve Ankara’nın il mürahhas heyeti kendiliğinden Moskovaya geldiği halde onlarla bir muahede akdini istememişlerdir. Bütün bunlar elbette sebepsiz değildi. Çünkü meşrutiyet ve birinci cihan harbi devrini idare etmiş olan İttihat ve Terakki erkanı, harbin kaybedilmesi üzerine memleketin haricine çıkmak zorunda kalmışlardır. Bu kişilerin o tarihlerde tekrar Türkiyeye dönerek iş başına geçmelerine ihtimal yoktur. Fakat Osmanlı hükümetini idare ettikleri vakit Pan İslam ve Turanizm siyasetini güttüklerinden, İslam aleminde ve şark milletleri nezdinde şöhretleri ve nufusları vardı. Sovyetler bunlardan iki bakımdan istifadeyi düşünmüşlerdi. Birisi tereddüt durumda bulunan İslam alemi ile şark milletlerine Enver Paşa ve arkadaşları vasıtasıyla İstiklal ve hürriyet vereceğini vaat ederek Hem orta asyada ve Hindistanda İngilizler emperyalizmi ile mücadeleyi temin, diğeride üçüncü Enternasyonda bağlı iç partilerinin yönettikleri Türk komonist partisinin anadoluya sokulması idi.
DEVAM EDECEK…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.