Kıymetli okuyucularım. "Geri kalmışlığın en büyük ölçüsü yoksulluktur. Mahrum olmaktır" diyen sosyologlar çok ciddi bir konuyu açıklamışlardır. Tarihe baktığımızda Türk milletinin dünyadaki bütün kavimlere (milletlere) sahip çıktığını görürüz. Milletimizin bu Asil davranışı zaman zaman birileri tarafından kötüye kullanılmış, ihanetlere sebep olmuştur. Bunun en açık örneği Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Araplardır. Yemek yedikleri sofraya, karnını doyurdukları ocağa her fırsatta yanlış yapmak için pusu kurmuşlardır. Hala bu alçaklıktan kurtulmamışlardır. Bunların zafiyet ve kalleşliklerinden istifade etmek isteyen düşmanlarımız (Emperyalist, siyonist, küresel Güçler) boş durmamış devamlı olarak sinir uçlarını kazımıştır. Karıştır sonra da barıştır, oyunuyla Türk milletine karşı ihanetlere devam edilmiştir.
Kıymetli okuyucularım. Son günlerde tartışılan sığınmacılar (göçmenler) meselesi kanayan yara haline gelmiştir. Kimilerinin yabancı düşmanlığı olarak yorumladığı bu hadise bana göre açıktan Türk düşmanlığıdır. Çünkü uzun vadeli stratejik hesaplamalar yapılmaktadır. Pusuda bekleyen ihanet şebekeleri kirli planlarını devam ettirmektedirler. Özellikle bazı siyasi demeçler üzücü olduğu kadar ürkütücü de oluyor. Ne demek Suriyeliler giderse Türkiye'nin ekonomisi çöker? Yardım yapan Türk milleti, her gün birkaç tane şehit veren Türk milleti, vergisini ödeyen devleti için canını kanını veren Türk milleti, ekonomiyi ayakta tutan Suriyeliler öyle mi? Kaç milyon Türk genci işsiz dolaşıyor kaç yüz bin üniversiteli gencimiz iş arıyor? Bunların hesabı yapılmadan, nasıl oluyor da en ağır işlerde Suriyeliler çalışıyor denilebiliyor? Türk insanına yazık değil mi?
Kıymetli okuyucularım. Suriyeli göçmenler (sığınmacılar) bayramda memleketlerine gidip analarının, babalarının ziyaretini yapıp tekrar Türkiye'ye geliyorlar. Sonra da İstanbul'da yürüyüş yapabiliyorlar. Bu arada Afganlılar da akın akın Türkiye'ye geliyor. Bunların içerisinden önceki yıllarda gelenlerden kiralık katil bile çıktığını görüyoruz. Atalarımızın "Taşı sıksa suyunu çıkarır" diye tarif ettiği bu genç sığınmacılar birileri tarafından nasıl korunuyor. Cidden merak konusu... Suriye'deki seçimleri yüzde seksen farkla kazanan Esat nasıl bu sonuca ulaşıyor sormak lazım. Kendi ülkesinden kaçan bunca Suriyeli ve Afganlı gençler niçin yerinde mücadele etmiyorlar? Ne için hürriyet kavgası yapmıyorlar? Türkiye'de bedava ekmek var, iş var, sokak kabadayılığı, moda, zina, hırsızlık ve onlarca rezalete girişiyorlar. "Ülkelerine gönderirsin. Can güvenlikleri temin edilsin" denildiği zaman ırkçılık oluyor öyle mi? Yarın bu insanlar nüfus oranı itibariyle birçok bölgede seçim kazanacak sayıya ulaşınca Türkiye Araplaşacak mı yeni bağımsız bölge çığırtkanları mı türeyecek? Evet ben Müslüman Türk milliyetçisiyim. Sığınmacılar ülkelerine geri gönderirsin istiyorum. Bu mesele millidir, siyasi değildir. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar bozulmalıdır. Asıl beka meselesi budur.