Sevgili okuyucularım… “Seven o kimsedir ki, sevgilisinden ne kadar düşmanlık görse yine dostluğunu arttırır. Sevgilisinden başına binlerce sistem taşı gelse, onlardan ancak aşk binasını sağlamlaştırır” diyen Molla Cami ne güzel söylemiş. “İnsanların merhameti, yumuşaklığı ve cömertliği kendisini düşmanlarına bile sevdirir” diye haykıran Sadi Şirazi bugün toplum olarak muhtaç olduğumuz iyilik duygusunu nasıl da anlatıyor. “Sana söz getiren, senden de söz götürür. Babasına ve annesine itaatli olan, evladını da kendisine itaatli bulur” uyarısında bulunan Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri çağımızın kanayan yaralarına nasıl merhem olmuş.
“Üzerine dilenme kapısını açan, ölünceye kadar hep muhtaç kalır. Sen hırsı bırak da padişahlık et. Tamahsız (dilenci ruhlu olmayan) kişinin başı dik olur” uyarısı Şadi Şirazi’nin nasıl bir ideale sahip olduğunu çok iyi anlatmaktadır. “Canım tenimde oldukça Kuran’ın kölesiyim ben. Seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım.” “Pergel gibiyim, bir ayağımla İslam’ın (şeriatın) üstünde sağlamca durduğum halde, öbür ayağımla yetmiş iki milleti dolaşıyorum” diyen Mevlana ideal bir Müslüman profili çizmiş, bu anlayışı ile milletimizin gönlünde asırlar boyunca unutulmayacak bir kabul görmüştür.
“İnsan içinde yaşadığı çevrenin parçasıdır. Ona bağımlıdır. Bunun için insanla doğa arasında dengeli bir ilişki oluşturulmalıdır. Çünkü hava, su, toprak kirliliği; kimyasal atılar, çarpık şehirleşme, doğadaki canlı türlerinin sayılarının azalması, ozon tabakasının delinmesi, iklim değişiklikleri, doğal kaynakların tükenmesi gibi sorunlar insanın doğaya karşı takındığı dengesiz ve sorumsuz tavrının bir sonucudur. İnsanların gelip geçtiği yolları, gölgelendikleri yerleri, serinleyeceği suları kirletmeyi yasaklayan Şanlı Peygamberimizin tavsiyelerine ne kadar muhtacız.
“Ya rab, ne ola benim halim kabre vardığım gece. İyi olmazsa amelim kabre vardığım gece. İbret almaz mısın ey gönül, kaybolan bizim gibilerdir.” Yunus insanı nasıl da uyarıyor.
“kişinin gücü (kuvveti) günün birinde tükenir. Ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar. Aydınlığa kavuşturur. Oğlum ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraber olmadadır. Büyüğünü bilmeyen Allah’ını da bilmez.” Cennet mekân Şeyh Edebali bugünkü nesillerimizi ne kadar manidar bir şekilde uyarıyor.
“Dünyada iken durumumuz ne kadar kötü olursa olsun, ölmeyi aklımızdan asla çıkarmayalım. Çünkü cehennem ebedi azaplarla doludur” Kuran-ı Kerim