Kıymetli Okuyucularım,

İşçi sınıfı sürekli olarak ücret karşılığında başkası için beden gücü ile çalışan ücretlerin teşkil ettiği bir sosyo-ekonomik birimdir. Bu sınıfın sayısı ve etkinliği sanayileşmenin gelişme hızına paralel olarak sürekli artmıştır. Bilhassa son yüzyıllarda işçi sınıfı sosyal ve politik hayatın şekillenmesinde ya doğrudan ya da dolaylı olarak çok önemli roller oynamıştır. İş sahalarının yetersizliği, toprağı az olan insanların karnını doyuramaması alın terinin hakkının ödenmemesi, işçi kitlelerinin sefaletini artırmıştır. Emek ucuzlamıştır. Emeğinden ve alın terinden başka gücü ve imkanı bulunmayan işçi kesimi dost, ahbap ve torpilden de mahrum olunca işçi kitlelerini ezmek kolaylaşmıştır. Başta batılı kapitalistler kendi aralarında teşkilatlanmışlardır. Gittikçe sayısı ve etkinliği artan işçi kesimlerini kontrol altına almak için ne mümkünse yapmışlardır. Kendileri aşırı derecede kazandıkları halde bu kazançlarında rol ve pay sahibi olan insanları ihmal etmişlerdir. Hatta inkar etme yoluna girmişlerdir. Bu kirli manzara beden işçisini açık ve gizliden 18 ve 19.’cu asır Avrupası bu sebeplerden doalyı işçi isyanı ve işçi ihtilalleri ile doludur. Maalesef kapitalist ve parakolik kesim işçinin bu isyanlarını kanla bastırma yoluna gitmiştir. Onları ya tamamen işsiz bırak ya da ez, korkut yolunu seçmişlerdir. Alternatif olark kadınların ve çocukların çalıştırılması yolunu seçmişlerdir. Bu gelişmeler sosyal barışı tahdit etmiştir. Devlet adamları işe müdahale zorunda kalmışlardır.

DEVAM EDECEK…