SON DAKİKA
Hava Durumu

SEN VE BEN - 2

Yazının Giriş Tarihi: 03.09.2018 22:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.09.2018 22:02
Sen iki yüzlü sahtekar. Tek fidan dikmediğin, tek damla ter dökmediğin, tek adım atmadığın bu mübarek vatanda fırsat bekleyen avcı gibi içini çeker, yumruğunu sıkar, gırtlağını yırtar, güya bir davan, bir idealin varmış gibi gösteriş yapar, çırpınırsın. Çağdaş ve inkılapçı sayılırsın. Ben, kabrinin tavanı gök kubbe, tabanı yağız yer olan dedem Murat'ın, Fatih'in, Osman Gazi'nin, Mevlana'nın, Eyüb Sultan Hazretleri'nin kabrinde dua eder, Fatihalar okur, göz yaşı dökersem mürteci olurum öyle mi?
Sen rüyalarında Paris, Marsilya, Londra, Washington sokaklarında dolaşırsın, dudaklarında Michael Jackson'ın şarkıları vardır. Vatan topraklarında sadece ayakların vardır. Kiralık beyninle çağdaş sayılırsın.  Ben minarelerinin Allah diyerek göklere uzandığı, ırmaklarının Yunusça aktığı bir memlekette çocuğuma, torunuma, Hazreti Muhammed'i tanıtırsam onun yüksek ahlakını öğretirsem, Türk töresini, Türk adabını gösterirsem mürteci olurum öyle mi?
Sen, Vatikan'da Papa'nın köpeğine yapılsa insanı öldürecek bir şekilde ve o şirretlikle bağırır çağırırsın. Ezilen, soykırımına tabi tutulan yüz binlerce insanı görmezlikten gelirsin. Savunmasız Müslümanları suçlarsın, çağdaş sayılırsın. Ben mazlum ve mağdur insanların yanında olmayı hem milli hem insani bir görev sayarım çağdışı olurum öyle mi? Sen, din pazarlayan, cennet satan, Allah'la, Kuran'la aldatmayı meslek edinen 5-10 şarlatanın şahsında İslam'ı yerden yere vurursun, ilerici sayılırsın. Ben o şarlatanlarla mücadeleyi şeref sayarım yobaz olurum öyle mi?
Tarihin hiçbir devrinde, dünyanın hiçbir yerinde bir avuç mirasyedi azınlığın, cemiyetin imanı ile tarihi ile, mukaddesatı ve de milletin, vatanın nimetlerini çarçur ederek bu derece şuursuzca, alay edercesine perişan ettiği görülmemiştir. Bunların utanmayı ve kızarmayı unutmuş suratlarına tükürmek bile tükürüğe hakaret olur.
Hep Avrupa'nın, batının tellallığını yaptılar. Laiklik, inkılap, insan hakları dediler. Ancak Avrupa'dan naylon çorap, taklitçi figüranlar getirdiler. Kafalarındaki birikintiler, bavullarındakinden daha değerli değildi. Çünkü onlar Avrupa'da sayısız kiliseleri, manastırları, mektepleri ile Hz. İsa kadar dindar, Sokrates kadar hür fikirli bir Avrupa'yı tanıyamadılar. Ruhunu çamura bulamış, posasını ise Türkiye pazarına sürdükleri Avrupa bile belki de onlardan davacı olacaktır. Pascal'ın, Jean Jacques Rousseau, Montesquieu'nün ruhları onların yakalarına yapışacaktır. Onlar Avrupa'yı sigara dumanları, meyhaneleri, seks evlerinde aradılar. Müslüman Türk Milleti'ne en az yüz seneden beri, hatta Lale Devri'nden beri kumarhaneler şehri Monte Carlo'dan, moda alemlerinden, kırmızı fenerli sokaklarından, hayvani hislerden bahsettiler. Gençliğimizi hunharca harcadılar. Daha doğrusu, dün şeriat elden gidiyor diye bağıran ve et meydanını dolduran Yeniçerilerle bugünün modern devrimbazının inkılap elden gidiyor çığlığı arasında hiçbir fark yoktur.
DEVAM EDECEK...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.