Sen, şehvet pazarında tezgâh açar, şerefini birkaç kuruşa satar, namusunu meze yapar, çağdaş, aydın, ilerici sayılırsın. Ben namus ve şerefimi korumak için, ırgatlığa ve hamallığa razı olurum. Gerici çağ dışı sayılırım. Sen ananın, babanın, büyüklerin yanında, milyonların önünde ayak ayak üstüne atar kasılırsın, medeni ve çağdaş sayılırsın. Ben milyonların ve büyüklerin önünde terbiyemle edebimle otururum, çağ dışı sayılırım.
Sen hayatı, oyun, eğlence, yemek, içmek, şehevi arzuları tatmin etmek olarak görürsün, bunların uğruna, helal, haram demeden yer, içersin. Sen vatan uğruna nöbet tutmaktan bile kaçarsın, paranla askerliği takas edeyim dersin, kendini adam zannedersin. Ben vatanıma, bayrağıma, ezanıma, Kur'an'ıma, istiklalime âşık yaşarım, bunlar için nöbeti, askerliği şeref sayarım. Ben çalmasını bilemem, alın terine inanırım. Helal lokma için gecemi gündüzüme katar, onurumla yaşarım. Sen sosyal kölesin, paranın ve arzularının esiri olmuşsun. Ben sosyal hayatın geçici olduğuna inanır, paranın makam ve mevkinin birer vasıta ve araç olduğuna inanır, haysiyetimle yaşarım.
Seninle farklıyız şımarık oğlan. Ben anamı hamur yoğururken, yufka açarken, secde ederken, doyduğunda Allah’a hamdolsun derken hatırlarım. Ben onun kınalı ellerinde, nasır gördüm. Sen ojelerin, rujların, boyaların arasında büyüdün.
Sen bana göre, yüz karası, utanç sermayesi, haramzade birisin. Ne var ki benim vatanımda yaşıyor, benim teneffüs ettiğim havayı soluyorsun. Sen de güya vatandaşsın. Sürünün içindeki uyuz koyun, kurt postuna bürünmüş davar gibisin. Adın ne olursa olsun. Seninle yaşarken hep dikkatli olmak zorundayım. Garbın cilalı uşağı. Şarkın aldatılmışlarıyla aşna fişnesin. Satın aldıkların bir gün sana da ihanet edecek. Bu topraklar senin gibi nicelerini altına aldı. Sıra sana da gelecek. Unutma!
Batı, batı derken bir de bakacaksın ki, çamur içinde boğulurken kıydığın fidanlar, aldattığın gençler sana lanet edecek.
Şairin dediği gibi: “Geceler gebedir, ne doğuracağı bilinmez”.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
SEN GARBIN ŞIMARIK UŞAĞI
Sen hayatı, oyun, eğlence, yemek, içmek, şehevi arzuları tatmin etmek olarak görürsün, bunların uğruna, helal, haram demeden yer, içersin. Sen vatan uğruna nöbet tutmaktan bile kaçarsın, paranla askerliği takas edeyim dersin, kendini adam zannedersin. Ben vatanıma, bayrağıma, ezanıma, Kur'an'ıma, istiklalime âşık yaşarım, bunlar için nöbeti, askerliği şeref sayarım. Ben çalmasını bilemem, alın terine inanırım. Helal lokma için gecemi gündüzüme katar, onurumla yaşarım. Sen sosyal kölesin, paranın ve arzularının esiri olmuşsun. Ben sosyal hayatın geçici olduğuna inanır, paranın makam ve mevkinin birer vasıta ve araç olduğuna inanır, haysiyetimle yaşarım.
Seninle farklıyız şımarık oğlan. Ben anamı hamur yoğururken, yufka açarken, secde ederken, doyduğunda Allah’a hamdolsun derken hatırlarım. Ben onun kınalı ellerinde, nasır gördüm. Sen ojelerin, rujların, boyaların arasında büyüdün.
Sen bana göre, yüz karası, utanç sermayesi, haramzade birisin. Ne var ki benim vatanımda yaşıyor, benim teneffüs ettiğim havayı soluyorsun. Sen de güya vatandaşsın. Sürünün içindeki uyuz koyun, kurt postuna bürünmüş davar gibisin. Adın ne olursa olsun. Seninle yaşarken hep dikkatli olmak zorundayım. Garbın cilalı uşağı. Şarkın aldatılmışlarıyla aşna fişnesin. Satın aldıkların bir gün sana da ihanet edecek. Bu topraklar senin gibi nicelerini altına aldı. Sıra sana da gelecek. Unutma!
Batı, batı derken bir de bakacaksın ki, çamur içinde boğulurken kıydığın fidanlar, aldattığın gençler sana lanet edecek.
Şairin dediği gibi: “Geceler gebedir, ne doğuracağı bilinmez”.