SON DAKİKA
Hava Durumu

ŞEFAAT DAĞITAN ÜÇKAĞITÇI SAPIKLAR

Yazının Giriş Tarihi: 20.07.2018 21:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.07.2018 21:10
Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de 17 surede ve 26 ayette şefaatten bahsedilmektedir. Mesela Bakara suresinin 48. Ayetinin anlamı şöyledir. “Öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden her hangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz, onlara yardım da edilmez.”buyrulmaktadır. Evvela şefaatin anlamını bilmek lazımdır. Kısaca şöyledir. “Birinin bağışlanmasına (affına) aracılık (tavassut) etmektir. Kıyamet gününde, başta Hz. Peygamberimiz olmak üzere, Allah’ın izin vereceği bazı seçkin insanlar ve melekler günahkâr müminlerin affedilmesi, bağışlanması, günahsız olanların ise derecelerinin yükseltilmesini Allahtan dileyeceklerdir. Şefaat taleplerinin yerine getirilip, getirilmemesi konusunda takdir Allah’a aittir.”  Bakınız Kur'an-ı Kerim meali: sayfa 6. Yine Bakara suresinin 255. Ayetinde “İzni olmadan (Allah müsaade etmeden) onun katında kim şefaat edebilir.” Buyrulmaktadır. Ayrıca Enbiya suresinin 28. Ayetinde “Onlar, onun razı olduğu(Allah’ın rızasına ulaşmış) kimselerden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de onun korkusuyla titrerler.” Bak. K. Kerim meali: 223. Bu ayetlerde şefaatin varlığı ortaya koyulmuştur. Önemli olan yüze Allah’ımızın izni olmasıdır. Şanlı Peygamberimizin sahip olduğu “ŞEFAATİ UZMA” ise, en büyük şefaat anlamındadır.  Bu şefaat K. Kerim’de “Makamı Mahmud” övülen makam anlamında ifade edilmektedir. İsra Suresi'nin 79. Ayetinde konu şöyle izah edilmiştir. “Gecenin bir kısmında uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere TEHECCÜD namazı kıl ki, Rabbin seni makamı mahmuda ulaştırsın.” Buyrulmaktadır. K. Kerim meali: sayfa 289. Burada aklı başında olan Müslümanlara düşen görev şefaate güvenip dinimizin gereklerini terk etmek değil, bilakis şefaate layık olmak için çalışıp gayret göstermektir. Salih emel esastır. Konuyla alakalı Sebe Suresi'nin 23. Ayetinde şu mesaj vardır. “Allah katında, onun izin verdiği kimseden başkasının şefaati yarar sağlamaz. (şefaat için izin verilip de) kalplerinden korku giderilince, birbirlerine “Rabbimiz ne söyledi? Diye sorarlar da, GERÇEĞİ diye cevap verirler. O yücedir, büyüktür.” Bakınız K. Kerim meali: sayfa 430 “Onlar Ruhun (Cebrail'in) ve meleklerin saf duracakları gün Allah’a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahman’ın (Allah’ın) izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler konuşabilecektir.” Bakınız K. Kerim meali: sayfa 582 Ayrıca Mümin suresinin 18. Ayetinde yüce Rabbiniz “Yaklaşmakta olan gün konusunda onları uyar. O gün yürekler gam ve tasa ile dolu. (sanki) gırtlaklara dayanmıştır. Zalimlerin ne sıcak bir dostu, ne de sözü dinlenir bir şefaatçisi vardır.” K. Kerim meali: sayfa 468
Beyler kimse kimseyi aldatmasın ve kandırmasın. Sizin ve sizin gibilerin beklediği mehdiler kedicikleriyle dans ediyorlar.
Artık uyanın ve de uyanalım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.